Hüseyin EKMEKÇİ-Haber Kıbrıs
SAHTE DİPLOMA DAVASINDA HERKESE KELEPÇE VURULDU, GÜNLERCE MAHKEMEYE ÇIKARILDI. EVİ ARANDI, İŞİNDEN, AŞINDAN OLANLAR OLDU… PEKİ FATMA ÜNAL KİM? BU AYRICALIK NEDEN? İSTİHBARATÇI MI? DEVLET GÖREVLİSİ Mİ? KİMDİR, NEDİR?
“PAZARLIKLA ADAYA GELDİ, TUTUKLANMADAN SALIVERİLECEK” İDDİALARINA HEP, “EMSALLERİNE BAKIN” DEDİK. İDDİA SAHİPLERİ HAKLI ÇIKTI. KADIN KURULTAY ÇALIŞMALARINA BAŞLADI BİLE… YIPRANAN POLİS, YIPRANAN YARGI…
Polis Genel müdürlüğü 60’ıncı yılını kutladı. Resepsiyonlar, halkla buluşmalar, çiçek dağıtmalar… Polis Genel Müdürü her konuşmasında polisin daha da güçleneceğini, halk için daha çok çalışacağını, adalet için mücadele edeceğini söyledi…
Elbette polisten beklentimiz bunlar. Eğer polis, herkese eşit davranmayacaksa, yasalar karşısında aynı suçu işleyenlere farklı muameleler yapacaksa, işimiz var. Gökkubbe aşağı inse, polis herkese eşit ve adil davranmak zorundadır, mecburdur, görevidir… Güvencemiz budur…
Sahte diploma olayı ile ilgili memleket altüst oldu. Polis müdürü, rütbeli subaylar, astsubaylar, doktorlar, kamu çalışanları bu dava kapsamında tutuklandı. En az üç gün tutuklu kaldı. Sahte diploma olayına karışan kim varsa polis tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye götürüldü
Peki biz dün ne yaşadık? Aylardır aleyhinde tutuklama kararı bulunan Fatma Ünal, bilinen ismi ile Fatoş Juju, sessiz sedasız mahkemeye çıkarıldı, polis tutuklama talebinde bulunmadı, elini kolunu sallayarak evine gitti. Üstelik sabahın köründe, basından da kaçırıldı…
Fatma Ünal kimdir? Bu nasıl bir güç? Bu gücü kimden alıyor? Sahte diploma olayıyla ilgili soruşturulan, adadan kaçmayan, polise yardımcı olan diğer isimlerin günahı ne? Aynı suçu işleyenler, veya aynı suçu işlediği iddia edilenler, neden polis tarafından ayrı muameleye tabi tutuluyor?
Fatma Ünal, aylardır bu toplumla alay ediyor. Arandığını bildiği halde polise gitmedi. Adeta yargıyla alay etti. Görevini yapmasını engelledi. Adaleti geciktirdi. Önemli bir soruşturmanın devamını sekteye uğrattı. Hani adalet karşısında herkes eşitti? Adaletten kaçanla adalete teslim olan bir mi?
Derdim bir kadının tutuklanması, tutuklu kalması falan değil. Derdim adalet. Derdim eşitlik. Derdim yargının yıpranmaması. Derdim polisin yıpranmaması. Yoksa Allah kimseyi doğru yoldan şaşırtmasın, sevdiklerinden ayrı bırakmasın…
“Aylardır yurt dışında olan ve adaletten kaçan, polisin görevini yapmasını engelleyen bu kadın, tutuklanmayacağı sözünü alarak ülkeye geri döndü.” İddia buydu, inanmak istemedik. “Polis ne zamandan beridir suçlularla pazarlık yapıyor?” dedik. Oysa dün yaşananlar tam da bu iddiayı doğrular niteliktedir
Sessiz sedasız adaya geldi. Tutuklandığına dair polis bülteninde hiçbir haber yer almadı. Sabahın köründe mahkemeye çıkarıldı. Teminata bağlandı. Serbest bırakıldı. Son derece mükemmel bir kurgu. Kimin açısından? Elbette Fatma Ünal açısından.
Polis alelacele mahkemeye çıkardı, tutuklama istemedi, Fatma Ünal adaya gelmeden soruşturmayı tamamladı… Ne evini aradı masum bakan sekreterine yaptığı gibi, ne kelepçe ile basın karşısına çıkardı, eski bakan, polis, asker gibi… Polise 30 yıl, askere 25 yıl hizmet edenlerin Fatma Ünal kadar değeri yokmuş, anladık…
Peki biz kime güveneceğiz? Polis teşkilatı aynı davada, aynı suçla tutuklanan kişilere bugüne kadar hep adil davrandı. Aynı prosedürü uyguladı. Fatma Ünal’ı (Juju) diğer zararlılardan farklı kılan özelliği nedir? UBP Girne Kadın Kolları Başkanı olması mı? Siyasetçilere yakınlığı mı? İstihbaratçı mı? Devlet görevlisi mi? Nedir?
Tam da polis haftasının bugüne kadar hiç olmadığı gibi kutlandığı bir dönemde, Fatma Ünal’a yapılan ve buram buram pazarlık, buram buram insan kayırma, buram buram kıyak tüten bu uygulama hiç de hoş olmadı. Kutlamalarda kullanılan adalet dilinin aksi bir tavır bu…
Ben açıkçası saat kaçta uçakla geldi ve gerçekten tutuklanıp tutuklanmadığını merak ediyorum. Dün onca tepkiye rağmen, polis 2 satır bir açıklama dahi yapmadı. Polisin böylesi bir olayda kamuoyunu ve tepkisini yok sayması da, Fatma Ünal’a güç vermektir…