BM Genel Sekreterliği’nin, Rosemary DiCarlo’nun adaya gelişini bildirmesini beklerken, müzakerelerin yeniden başlamasıyla ilgili verilere ilişkin tartışmalar hız kesmeden devam ediyor. Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs Türk tarafı egemen eşitlik ilkesinde ısrar ettiği sürece, her türlü olasılığa karşı hazırlığını sürdürmektedir.
Bulmaca, önümüzdeki haftalarda gayrı resmi beşli toplantı için zemin hazırlayacak olan BM Genel Sekreter Yardımcısı tarafından çözülecektir. Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinin dışına çıkamayan DiCarlo’nun ziyareti, Ersin Tatar’ın, Hristodulidis ile görüşmeye hazır olduğu mesajını iletmesiyle, Güven Artırıcı Önlemler konusunda da belirleyici olacak. Yetkili kaynaklar, Kıbrıs Rum tarafının çabasının, barikatlar konusunda mümkün olan en kısa sürede bir anlaşmaya varmak olduğunu belirtirken, Kıbrıs Türk tarafının, eş zamanlı olarak Gaziler ya da Erenköy’de bir kapı açılmasını kabul etmeden, Haspolat’ta geçiş noktası açılması konusunda ısrarcı olduğu ifade ediyolar.
Kıbrıs sorunu, Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasında Hükümetlerarası Zirvesi öncesinde Çarşamba günü, Güney Kıbrıs’ta bir araya gelecek olan Hristodulidis ve Mitsotakis’in ele alacağı konular arasında yer alacak. Perşembe günü Ürdün ile üçlü bir zirve yapılması planlanıyor ve bu zirve Rum Başkanlık Sarayında gerçekleştirilecek.
Güney Kıbrıs ile ABD arasında, nihai hedefi Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliği olan, savunma işbirliğine yönelik özel bir plana atıfta bulunan haberlere gelince… Bu konuda henüz teoriden pratiğe çok yol var. Beyaz Saray’daki görüşmede sadece stratejik diyalog ve Eylül ayında imzalanan Yol Haritası temelinde ikili savunma işbirliğinin güçlendirilmesi yoluyla Güney Kıbrıs ile Kuzey Atlantik İttifakı arasında dolaylı bir “yakınlık” yaratılması konusu ele alındı. En azından olaya tanıklık edenlerin ilk andan itibaren aktardıkları bu yöndedir. Rum Hükümet kaynakları, Güney Kıbrıs’ın uzun vadede NATO üyeliği arzusunu doğruluyor, ancak Türk vetosu nedeniyle bu arzu şu anda ütopik olarak görülüyor.