Connect with us

GÜNDEM

Serdar Denktaş: Parlamenter Sistem çöktü, Başkanlık Sistemi şart

Published

on

Eski Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Parlamenter Sistemin çöktüğünü, ‘çağdaş’ Başkanlık Sistemine geçilmesi gerektiğini söyleyerek, “Mevcut sistemde UBP gidecek, CTP gelecek, CTP gidecek UBP gelecek, ama sonunlar devam edecek” dedi.

Deneyimli siyasetçi Serdar Denktaş, Parlamenter Sistemin artık çöktüğünü ve Başkanlık Sistemine geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs Postası’na konuşan eski Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, mevcut Parlamenter Sistemin artık çökertildiğini işaret ederek, Seçim Yasası’nda düzenleme gerektiğini ve Parlamenter Sistem yerine ‘çağdaş’ bir Başkanlık Sistemine geçmek gerektiğini belirtti.

“UBP GİDECEK, CTP GELECEK, CTP GİDECEK UBP GELECEK, AMA SONUNLAR DEVAM EDECEK”

Başkanlık Sisteminin vatandaşa da çok iyi anlatılması gerektiğinin altını çizen Denktaş, mevcut sistemde sorunların aynen devam edeceğinden bahsetti.

Parlamenter Sistemde tıkanıklarla karşı karşıya kalındığına dikkat çeken Serdar Denktaş, çağdaş bir Başkanlık Sisteminde yapılacak iyi bir düzenleme ile Meclis’in daha güçlü bir denetim mekanizmasına kavuşturulması gerektiğini işaret etti.

“Bugünkü sistemde UBP gidecek, CTP gelecek veya CTP gidecek UBP gelecek, ama sonunlar hep devam edecek” diyen Denktaş, “Ancak Başkanlık Sisteminde, sorumlunun kim olduğunu bileceğiz. Bakanlar Meclis içinden olmayacak” ifadelerini kullandı. KIBRIS POSTASI

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

ZORLA ABD ORDUSUNU GETİRİYOR, ATEŞLE OYNUYOR

Published

on

AKEL, Mari’de ABD tarafından bir helikopter pisti kurulması konusunda Rum hükümetini sert bir dille eleştirdi.

Continue Reading

GÜNDEM

Aç bırakmanın bir savaş yöntemi olarak kullanılması uluslararası hukuk tarafından yasaklanmıştır

Published

on

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Haklarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Ilze Brands Kehris, Gazze’de kıtlık uyarısına ilişkin, “Sivil nüfusu aç bırakmanın bir savaş yöntemi olarak kullanılması uluslararası insancıl hukuk tarafından kesinlikle yasaklanmıştır.” dedi.

BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze’de kıtlık uyarısı ve gıda güvencesizliği konuları ele alındı.

Burada üye ülkeleri bilgilendiren Kehris, İsrail ordusunun saldırılarını gerçekleştirme şeklinin uluslararası insancıl hukukun temel ilkeleri olan “ayrım gözetme, orantılılık ve önlem alma”yı sistematik olarak ihlal ettiğini gösterdiğini ifade etti.

İsrail saldırılarının, uluslararası hukuk kapsamında koruma altındaki hastaneler, okullar, elektrik, su ve kanalizasyon gibi yaşamsal hizmetler dahil olmak üzere Gazze’nin sivil altyapısını yok ettiğinin altını çizen Kehris, bu durumun kıtlık riskine doğrudan katkıda bulunduğunu söyledi.

Kehris, İsrail’in 220’den fazla BM personeli de dahil olmak üzere yüzlerce sağlık görevlisini, sivil polisi, gazeteciyi ve insani yardım çalışanını öldürdüğünü ifade etti.

– “Yardımların miktarı geçen yılın en düşük seviyesine indi”

Binlerce Filistinlinin, genellikle zincirlenmiş ve gözleri bağlı bir şekilde Gazze’den İsrail’e götürülerek dış dünyayla iletişim kuramadan tutulduğunu belirten Kehris, şunları kaydetti:

“Bu sırada, insani yardımların girişi ve dağıtımı sürekli ve sürekli olarak engellenmektedir ve bu yardımların miktarı, geçen yılın en düşük seviyelerine inmiştir. İşgalci güç olarak İsrail, uluslararası hukuk gereğince Filistinli sivilleri koruma ve onların hayatta kalması için gerekli malzemeleri sağlama yükümlülüğüne sahiptir. Ancak Gazze’deki yıkımın bir yılı aşan etkisi, Gazze’deki Filistinliler için temel hizmetlere büyük bir darbe vurmuştur. Gazze’nin özellikle kuzeyindeki yaşam koşulları, giderek hayatta kalmaya uygun olmaktan çıkmaktadır.”

Kehris, BM Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflaması (IPC) tarafından yayımlanan son raporda, Gazze’de kıtlığın yakın olduğu uyarısının yapıldığını anımsatarak, “Bu dehşet verici ihtimal, oradaki sivillerin insan haklarına yönelik bitmek bilmeyen saldırılardan ayrı bir şekilde ele alınamaz.” değerlendirmesinde bulundu.

Son 5 haftada İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyindeki saldırılarının, büyük sivil can kaybına neden olduğunu ve özellikle kadınlar, çocuklar, yaşlılar, hastalar ve engellileri etkilediğini söyleyen Kehris, bu kişilerin birçoğunun, İsrail’in askeri kısıtlamaları ve kaçış yollarına yönelik saldırıları nedeniyle bölgede mahsur kaldığını ifade etti.

Kehris, İsrail saldırılarının düzenlenme şekli ve sıklığı, çok sayıda sivilin barındığı yerlerin sistematik olarak hedef alındığını ve nüfusun yoğun olduğu bölgelerde geniş etkiye sahip silahların sürekli olarak kullanıldığını gösterdiğini belirterek, “Bunun orantısız sivil can kayıplarına yol açtığı konusunda defalarca uyardık.” dedi.

BM Yetkilisi, “Sivil nüfusu aç bırakmanın bir savaş yöntemi olarak kullanılması uluslararası insancıl hukuk tarafından kesinlikle yasaklanmıştır.” ifadesini kullandı.

İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyinde operasyon yürütme şeklinin “İsrail’in burayı boşaltmayı ve hayatta kalanları güneye yerleştirmeyi amaçladığını düşündürdüğünü” dile getiren Kehris, “Bu aynı zamanda en ciddi nitelikteki vahşet risklerinin de varlığına işaret etmektedir.” uyarısında bulundu.

– “Fırsat penceresi yarın değil, bugün”

BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Acil Durum Direktörü Rein Paulsen ise Gazze’de son haftalardaki gelişmelerin hiçbir makul açıklaması olmadığını ve şiddetin arttığını dile getirdi.

Gazze Şeridi’ndeki tarımsal gıda sistemlerinin çöktüğüne ve yerel gıda üretiminin yok olduğuna dikkati çeken Paulsen, “Son coğrafi analizler, geçen yıl çatışmaların tırmanışa geçmesinden bu yana günlük tüketimin üçte birini sağlayan tarım arazilerinin neredeyse yüzde 70’inin hasar gördüğünü veya yok edildiğini gösteriyor. Aynı şekilde hayvancılık da harap olmuş durumda; büyükbaş hayvanların neredeyse yüzde 95’i, koyun ve keçi sürülerinin ise yarısından fazlası ölmüş durumda.” ifadelerini kullandı.

Paulsen, gıda üretimi ve gıdaya erişim olmadan gıda güvencesizliğinin artacağını belirterek, “Hayatları kurtarabiliriz ve kurtarmalıyız. Bu bir insani zorunluluktur ve bizim ahlaki sorumluluğumuzdur. İnsanların acilen gıda, su, tıbbi yardım ve diğer temel insani yardımlara ihtiyacı var. Açlık ilan edildiğinde, insanlar zaten geri dönüşü olmayan, nesiller boyunca sürebilecek sonuçlarla açlıktan ölecek. Bu yardımı sağlamak için fırsat penceresi yarın değil, bugün.” diye konuştu.

Tüm uluslararası toplumun acil harekete geçmesi gerektiğinin altını çizen Paulsen, hemen ateşkese ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Paulsen, “Gıda güvenliğini sağlayabilmek için barış bir ön koşuldur ve gıdaya erişim temel bir insan hakkıdır.” dedi.

Continue Reading

GÜNDEM

Genişletilmiş toplantıya tüm taraflar onay verdi

Published

on

Kıbrıs Haber Ajansı (CNA), Kıbrıs sorununa ilişkin garantör devletlerin de katılacağı genişletilmiş bir toplantıya tüm tarafların onay verdiğini yazdı.

CNA, söz konusu bilgiyi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e dayandırdı.

Haberde, Guterres’in Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de devam eden Cop29 iklim toplantısı arasında Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis ile “kısa bir görüşme” yaptığı ve garantör devletlerin de katılacağı genişletilmiş bir toplantıya tüm tarafların onay verdiğini söylediği ifade edildi.

Eylül ayında Kıbrıslı liderler ile BM Genel Sekreteri arasında gerçekleşen 3’lü gayrı resmi yemekte, genişletilmiş bir toplantı yapılmasına dair mutabakata varılmıştı.

Kıbrıs Rum tarafı, söz konusu görüşmeye tüm garantör devletlerin katılması yönünde görüş bildirirken, Kıbrıs Türk tarafı ise “İngiltere’nin katılmayacağı bir genişletilmiş toplantı” talebinde bulunmuştu.

Söz konusu genişletilmiş toplantıya ilişkin Guterres’in sözünü ettiği “tüm taraflar” ifadesinde İngiltere’nin de yer alıp almadığı henüz bilinmiyor.

Öte yandan BM Genel Sekreteri’nin Siyasi İşler Başyardımcısı Rosemary DiCarlo’nun yakında adayı ziyaret edeceği yönünde haberler de yayılmaya başlamış durumda. YENİDÜZEN

Continue Reading

ÖNE ÇIKAN

Kıbrıs'ta doğru yorum, doğru haber