Connect with us

GÜNDEM

Suçlu Denktaş değil, Rumlardır

Published

on

20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü yaklaşırken, bu günün önemine ve neden bu harekatın gerçekleştiğinin yeniden hatırlanması gerektiğine dikkat çeken Serdar Denktaş, “1963-1974 arası bizim de eşit ortağı olduğumuz devletin işgalci hükümeti Rum köylerine elektrik, su, yol gibi her türlü altyapıyı götürürken, Türk köylerini bunlardan mahrum bırakmıştı. Bilinçli bir şekilde Türkleri fakirleştirmek için çabalamıştı. 103 Türk köyünü yakarak geçilen bir dönemin sonunda Yunan cuntasının Enosis’i gerçekleştirme hayaliyle başlattığı girişimin sonucudur 20 Temmuz” dedi.

Denktaş, 20 Temmuz’un Türkler için acılarla dolu bir dönemin sonunda varılan özgürlük olduğunu belirterek, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in “Biz sadece Türklere değil Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz” sözlerini hatırlatarak “O günden itibaren adada hem Türklere, hem de Rumlara barış gelmiştir. Artık birbirimizi öldürmüyoruz, silah doğrultmuyoruz. Barış tamamlanmıştır. Olmayan siyasi sorunun çözümüdür. Suçlusu da görüldüğü gibi Denktaş değil, Rumlardır. Sorumlusu ise onlara bu hakları ve yetkiyi tanıyan Birleşmiş Milletlerdir” diye konuştu.

Adadaki Türk askerinin varlığının adanın tamamına güven ve istikrar getirdiğinin altını çizen Denktaş, Rum iş adamlarının bile Türk askerine güvendiğini, “Türk askerinin varlığı bizimkilerin bir delilik yapmasına engel oluyor” diyerek rahatça yatırımlarını sürdürdüklerine dikkat çekti.

UMUDU KESMEDEN DAHA İYİYE GİDECEĞİZ

Bütün olumsuzluklara rağmen adadaki yaşamın her iki taraf için de 20 Temmuz’dan itibaren iyiye gittiğinin kabul edilmesi gerektiğini belirten Denktaş, “O günden beri her iki taraf için de adadaki yaşam koşulları iyileşti. Hiç umudu kesmeden daha iyiye gitmek için çalışmamız gerekiyor. 20 Temmuz’u hakikaten anlayarak, bunun bize bahşettiği ortamı lehimize kullanmanın yollarını aramalıyız” dedi.

RUMLAR SUÇLAMALARI DERHAL AÇIKLAMALI

Mülk satışlarıyla ilgili Rum tarafının yaptığı tutuklamalar hakkında sorulan soruya yanıt veren Denktaş, Rumların seçerek tutuklamalar gerçekleştirdiğini, fakat buna karşılık hükümetten elle tutulur bir adım gelmediğini söyleyerek, “Hükümetin yapılan her bir tutuklamanın suçlamasını öğrenmesi gerekiyordu ama böyle bir girişim yok. Elimizde mal tazmin komisyonu diye müthiş bir mekanizma var. Denktaş’ın zamanında söylediği gibi, Güney’de de Türk mallarının tazmini için bir komisyon kurulsaydı bu ilişkiler daha kolay yürürdü. Şu anda çok hızlı şekilde hukuki bir süreç başlatmamız gerekiyor. Olması gereken hukuki bir sürecin gündeme gelmesi ve Rum tarafının reddetmesi halinde Türkiye’nin bunu uluslararası mahkemelere taşımasıdır” diye konuştu.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

Rum liderden çözüm açıklaması

Published

on

Continue Reading

GÜNDEM

Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü için girişimlerimizi sürdürüyoruz

Published

on

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2025 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.

Hakan Fidan, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği hedefine bağlılığını koruduğunun altını çizerek, 5 yıl aradan sonra Avrupa Birliği üye devletlerinin, Türkiye’yi Brüksel’de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı’na (Gymnich) davet ettiğini anımsattı.

Toplantıdaki olumlu atmosferin ve Türkiye’nin stratejik önemine yapılan vurgunun, AB üst düzey yetkilileri ile temaslarda da gündemi belirlediğini ve ilişkilerin geliştirilmesi mesajlarının öne çıkarıldığını kaydeden Fidan, “Ancak, Avrupa Birliği tarafında kısa vadeli ve günün koşullarına uygun olmayan politikaların ağır bastığını maalesef görmekteyiz. Temaslarımızda, AB’den beklentimizin, ilişkilerimizde geleceğe yönelik, kapsayıcı ve vizyoner bir tutum benimsemesi olduğunu vurguluyoruz.” diye konuştu.

KIBRIS KONUSU

Fidan, milli dava Kıbrıs meselesinde Türkiye ile temas sonrasında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın hazırladığı raporun, taraflar arasında ortak zemin bulunmadığını ortaya koyduğunu dile getirdi.

Dolayısıyla Kıbrıs Adası’nda iki ayrı halk ve iki ayrı devlet bulunduğu gerçeğinin bir kez daha teyit edildiğinin altını çizen Fidan, “Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü için girişimlerimizi devam ettirmekteyiz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle doğrudan uçuşlar ve doğrudan ticaretin başlaması ve KKTC liderliğine üçüncü ülkelerdeki muhataplarıyla temas imkanı sağlanması konularını öne çıkarmaktayız.” ifadelerini kullandı.

Fidan, bu çabalar sonucunda KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı Zirvelerine en üst düzeyde katılımının sağlandığını söyledi.

Continue Reading

GÜNDEM

Rum medyası: Bayraktar başarısı ile dünyada bir ilke imza atıyor

Published

on

Continue Reading

ÖNE ÇIKAN

Kıbrıs'ta doğru yorum, doğru haber