Connect with us

GÜNDEM

Kıbrıs’ta barışı koruma faaliyetimize devam edeceğiz

Published

on

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Kıbrıs’ta barışı koruma faaliyetimize devam edeceğiz.” dedi.

Bakan Fidan, Türkiye’nin Suriye ve Irak ile ilişkileri, Kıbrıs, İsrail’in Gazze’ye saldırıları ve ateşkes müzakereleri ile  Orta Doğu’daki gelişmelere dair Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli Sky News Arabia televizyon kanalına mülakat verdi.

Fidan, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki askeri varlığıyla ilgili bir soru üzerine şunları dile getirdi:

“Kıbrıs meselesi uzun bir mesele biliyorsunuz. Orada 1960’dan itibaren özellikle 63-74 arasında, oradaki Türk toplumuna EOKA çeteleri tarafından büyük zulümler yapıldı. Kıbrıslı Türkleri orada yerlerinden etmeye kalkıştılar.

1974’te Kıbrıs Barış Harekatı yapıldı. 20 Temmuz 1974’ten bugüne kadar Ada’da barış hakim ve o tarihten bu yana kimse ölmedi. Bu çok kıymetli bir şey. Yani Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ada’daki varlığından dolayı Ada’da şu anda barış hakim ve her iki toplum da huzur içerisinde yaşıyor.

Bizim Ada’da zaten askerlerimiz var. Bu bilinen bir gerçek. Orada binlerce askerimiz var. Çeşitli kabiliyetlerimiz orada, gemilerimiz de orada. Biz orada barışı koruma faaliyetimize devam edeceğiz.”

–          Filistin

Filistin-İsrail barış müzakerelerinde anlaşmaya varılamamasıyla ilgili olarak Fidan, “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’nun, başka bir ajandası var. Filistin’de ateşkes, Netanyahu’nun politik amaçlarıyla örtüşmüyor. Gerek Amerikalılar, gerek Batılılar da bu konuda hemfikirler.” diye konuştu.

Fidan ayrıca, “İki devletli çözümü şimdi hayata geçirmezsek, ileride bir dördüncü Gazze savaşı çıkacaktır. Sürekli savaşlarla uğraşacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

Dışişleri Bakanı, “İki devletli çözüm konusunda anlaşma olursa, Türkiye olarak önerdiğimiz garantörlük mekanizmasının parçası olabiliriz.” ifadesini kullandı.

– “Suriye ile belli noktalarda gerekli adımları atmak istiyoruz”

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’yle yakınlaşma hususunda bazı çağrıları olmuştu. Başkan (Beşşar) Esed buna olumlu yaklaştı fakat bazı şartlar koymuştu. Daha sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir açıklaması olmuştu. Türkiye’nin Suriye ile yakınlaşma konusunda nihai duruşu nedir?” sorusunu Fidan şu şekilde yanıtladı:

“Biz bütün bölgedeki kardeş ve dost ülkelerle normalleştiğimiz gibi Suriye’yle de belli noktalarda gerekli adımları atmak istiyoruz. Cumhurbaşkanı’mız bu konudaki politikamızı, en üst düzeyde zaten ilan etti. Nedir o? Biz aramızdaki mevcut sorunları çözmek için, Cumhurbaşkanlığı dahil her türlü diyaloğu her türlü seviyede başlatmaya hazırız. Bu çok kıymetli ve önemli bir çağrıdır. Çünkü sorunları çözmek için bir araya gelmeye ve konuşmaya ihtiyaç var.”

2017’den itibaren çeşitli kanallarla yürütülen görüşmeler ve çoklu ortamlarda yapılan tartışmalar olduğuna ve bunların faydasını gördükleri anlar olduğuna işaret eden Fidan, “Mesela bakın, son 6-7 yıldır Suriye’de, Suriye muhalefeti ile rejim arasında bir çatışma yaşanmıyor. Bu birincisi. İkincisi, halihazırda Suriye’den bölge ülkelerine ve dünyaya daha fazla mülteci gitmiyor. Suriye rejimi, savaşın olmadığı bu süreç içerisinde, altyapı sorunlarını, ekonomi sorunlarını gidermek için, bazı siyasi sorunlarını gidermek için fırsat buldu.” dedi.

Fidan, “bu geçici durumu” daha kalıcı bir hale dönüştürmeleri gerektiğini dile getirerek, “Biliyorsunuz Suriye’den, hayatlarından endişe ettikleri için bölge ülkelerine gitmek zorunda kalmış milyonlarca insan var. Ürdün’e gittiler, Lübnan’a gittiler, Körfez ülkelerine gittiler, 1 milyon Avrupa’ya gitti, birkaç milyonu Türkiye’ye geldi. Yani Suriyelilerin yarıdan fazlası şu anda ülke dışında yaşıyor. Bu insanlar güvenli şekilde ülkelerine dönebilmeli.” ifadelerini kullandı.

Terör örgütü PKK’nın yurt dışındaki faaliyetlerine ilişkin konuşan Fidan, “Çünkü bu örgüt oradan çaldığı bu servet sayesinde hem Suriye halkına karşı hem Türk devletine karşı bir savaş içerisinde.” diye konuştu.

– Arap ülkeleriyle ilişkiler

Mısır-Türkiye ilişkilerine dair Fidan, “Benim ağustos ayı başında inşallah Kahire’ye bir ziyaretim olacak. Sayın (Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah) Sisi’yi de inşallah Ankara’da ağırlayacağız.” diye konuştu.

Fidan Türkiye’nin Arap ülkeleriyle ilişkileri hakkındaki bir soruya, “Arap kardeşlerimizle ilişkilerimiz elhamdülillah gerçekten mükemmel bir düzeye ulaşıyor. İhtilafların olması normaldir. Ama olgun devletlerin bunları belli bir stratejik çerçeve içerisinde olgun bir şekilde yönetmesi gerekiyor.” yanıtını verdi.

– “Karadeniz’in güvenliği Türkiye için önemli”

Sky News Arabia muhabiri, Fidan’a Türkiye’nin Kiev ve Moskova ile ilişkilerinde nasıl bir denge yürüttüğünü sordu.

Fidan, “Ukrayna’da devam eden savaşın sona erdirilmesi için Cumhurbaşkanı’mızın baştan beri ortaya koyduğu bir perspektif var, bir vizyon var. İlk başta bu vizyonu savaşan taraflar pek paylaşmadı. Ama şimdi geldiğimiz noktada, büyük bir memnuniyetle görüyoruz ki, bir diyaloğun, bir ateşkes görüşmesinin başlaması gerektiği konusunda artık herkes hemfikir. Biz Türkiye olarak bu konuda elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız.” dedi.

Ateşkes konusunda ellerinden geleni yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini bildiren Fidan, Karadeniz’in güvenliğinin Türkiye için önemli olduğunu ifade etti.

Ukrayna’daki insani dramın da inanılmaz oranda büyük olduğuna vurgu yapan Fidan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Gerçekten yüz binlerce insanın öldüğü, büyük bir ülkenin altyapısının ve üstyapısının yok edildiği bir manzarayla karşı karşıyayız. Artık bu yıkıma, bu ölüme bir dur demek gerekiyor. Uluslararası toplumun da artık burada bir inisiyatif kullanması gerekiyor. Türkiye ne yapıyor? Birincisi, bunu sürekli hatırlatıyor; Cumhurbaşkanı’mızın ağzından, benim ağzımdan. İkincisi, bunu mümkün kılmak için, kolaylaştırmak için pratikte ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyoruz.”

GÜNDEM

klın yolu bir kez daha birlikte iş yapmayı, çözümü, barışı gösteriyor

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dahil olduğu “Great Sea Interconnector” projesinin ciddi endişelere neden olduğunu hatırlattı, güneyde bu konuda ciddi tartışmalar olduğuna dikkat çekti.

Kişisel sosyal medya hesabından açıklama yapan Erhürman, Kıbrıs sorununun varlığı da düşünülerek böylesi bir projeye Türkiye’nin de dahil olması gerektiğini belirtti, “Ada’da aklın yolu bir kez daha birlikte iş yapmayı, çözümü, barışı gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Erhürman’ın açıklaması şöyle:

“Güneyde “Great Sea Interconnector” projesi üzerinde ciddi tartışmalar devam ediyor.  İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs’ın elektrikte enterkonnekte olması, Kıbrıs’ın AB büyük sistemine bağlanması konusunda hem fizibilite, hem de Türkiye çerçevesinde “jeopolitik riskler” açısından endişeler var.

Türkiye ile KKTC’nin enterkonnekte olmasıyla ilgili olarak da hem fizibilite hem de ENTSO-E üzerinden siyasi-hukuki engel ihtimallerinin yarattığı tartışmalar var.

Bu arada herkes biliyor ki fizibilite ve siyasi/hukuki/jeopolitik riskler açısından en doğrusu, en rasyonel olanı, adanın Türkiye’nin de dahil olduğu şekilde enterkonnekte olması.

Böyle bir proje, hem adanın tamamının ekonomisi, çevresi, arz güvenliği açısından, hem proje maliyetleri açısından, hem de karşılıklı bağımlılık çerçevesinde bölge barışına ve Kıbrıs sorununun çözümüne katkı açısından çok önemli bir fırsat olur.

Bu yöndeki görüşlerimizi birkaç gün önce, Great Sea Interconnector projesine mali destek verecek olan AB yetkililerine de bir kez daha aktardık.

Ada’da aklın yolu bir kez daha birlikte iş yapmayı, çözümü, barışı gösteriyor. Aksinin adanın hem ekonomisine, hem çevresine, hem geleceğine hem de barışa olumsuz etkilerini güneyden, kuzeyden, AB’den, Yunanistan’dan, Türkiye’den rasyonel düşünen herkes görebiliyor.

BM’nin de, AB’nin de, ilgili tüm tarafların da akıldan ve barıştan yana tavır alması çok önemli açılımları da beraberinde getirir. Aksi, çok önemli bir fırsat penceresinin daha pas geçilmesinden başka bir şey değildir!”

Continue Reading

GÜNDEM

Başbakan Üstel: Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkiler finansal değil yaşamsal

Published

on

Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki ilişkilerin finansal değil yaşamsal olduğunu belirtti.

Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın KKTC’ye gelişinin ardından Ercan Havalimanı’nda düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Üstel, Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkinin güvenlik, huzur ve özgürlük içinde egemence yaşamak, her alanda destek ve katkı anlamına geldiğini söyleyerek, ilişkilerin güçlenmesi, sevgi ve saygı üzerine inşa edilmesinin KKTC halkı için çok önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye ile ilişkileri belki de tarihin en üst seviyesine yükselttiklerini dile getiren Üstel,  bundan büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.

Başbakan Üstel, Yılmaz’ın resmi temasları kapsamında iki yeni protokol imzalanacağını, halka iki yeni müjde verileceğini belirtti.

“İSTİKRAR YOKSA PROJELER TAMAMLANAMAZ”

Başbakan Üstel, istikrar olmadığında projeler ve yapılması gereken işlerin tamamlanamadığını, yarım kaldığını söyleyerek, “İstikrarı yakaladığımız için ekonomide de istikrarı yakaladık” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın destekleriyle 2012’den beri yarım kalan projeleri bitirdiklerini dile getiren Üstel, Erdoğan ve Yılmaz’a teşekkürlerini iletti.

Tamamlanan projeler arasında Ercan Havalimanı’nın da yer aldığını belirten Üstel, yarım kalan bölünmüş yolları bir bir tamamladıklarını, bu kapsamda, Lefkoşa Çevre Yolu Yonca Kavşağı’nın temelinin de geçtiğimiz günlerde Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla atıldığını kaydetti.

Bu kalkınmadan rahatsız olan Güney Kıbrıs’ın inşat sektöründe faaliyet gösterenleri taciz ettiğini, insan haklarına aykırı bir şekilde tutukladığını, Güneyden Kuzeye geçen turistlere baskı ve zulüm uyguladığını söyleyen Üstel, “Bunları Türkiye’nin desteğiyle aşacağız ve ülkemizi  layık olduğu yere taşımak için çalışacağız” dedi.

Üstel, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulunda ‘KKTC’yi tanıyın’ çağrısının ardından biz yolumuzda tam gaz ilerliyoruz. İmzaladığımız, 2024-2025 İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolünün serbest kalmasından dolayı sağlıkta yeni projelere imza atacağız. Bundan dolayı da Sayın Erdoğan ve Sayın Yılmaz’a yürekten teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Yılmaz’ın ülkeye her gelişinde müjdelerle halkı mutlu ettiğini söyleyen Üstel, önceki gelişinde enerji sorununu kökten çözmek için kablo ile elektrik projesi konusunda ön protokol imzalandığını hatırlatarak, bu konudaki çalışmaların son aşamasına geldiğini ifade etti.

Başbakan Üstel, Yılmaz’ın resmi temasları kapsamında iki yeni protokol imzalanacağını, halka iki yeni müjde verileceğini belirtti.

Continue Reading

GÜNDEM

KKTC ile doğrudan uçuşlar ve doğrudan ticaretin başlatılması gerekmektedir

Published

on

 Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz,  Kıbrıs Türklerinin özden gelen hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri tescil edilmeden yeni bir müzakere sürecine girişilmesinin söz konusu olmayacağını vurguladı.

Kıbrıs Türkü ile aralarındaki sarsılmaz bağları daha da güçlendirmek için burada olduklarını kaydeden Yılmaz, “Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin maruz kaldığı insanlık dışı izolasyonun son bulması, KKTC ile doğrudan uçuşlar ve doğrudan ticaretin başlatılması gerekmektedir.” diye konuştu.

“Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yabancı muhataplarla doğrudan temaslarda bulunmasına engel çıkarmaya da son verilmesi elzemdir” şeklinde konuşan Yılmaz, Türkiye olarak uluslararası topluma Kıbrıs Türklerinin haklı davasını anlatmaya devam edeceklerini ve KKTC’ye desteklerini sürdüreceklerinin altını çizdi.

–  “Projeleri incelemek ve yeni somut adımlar atmak üzere Lefkoşa’dayız”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bu sabah KKTC’ye gelmesinin ardından Ercan Havalimanı’nda Başbakan Ünal Üstel ile birlikte basın açıklaması yaptı.

Yılmaz, konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve hükümetin selamlarını ileterek başladı.

Yılmaz, “Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iş birliğine yönelik temaslarda bulunmak, devam eden projeleri incelemek ve yeni somut adımlar atmak üzere Lefkoşa’dayız. Kıbrıs Türkü ile aramızdaki sarsılmaz bağları daha da güçlendirmek için buradayız.” dedi.

Yılmaz, ziyareti kapsamında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel ve Hükümet ortakları ile bir araya gelerek, gündemdeki projeler, KKTC ekonomisinin güçlendirilmesi ve Kıbrıs meselesindeki güncel gelişmeler başta olmak üzere ortak gelecek vizyonunu değerlendireceklerini söyledi.

“2024 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması bildiğiniz gibi yürürlükte. Anlaşma kapsamındaki ilk Teknik Heyet kararımızı ağustos ayın içerisinde aldık. Bu kapsamda aktarılması öngörülen kaynakları aktardık. Hayırlı olmasını temenni ediyorum.” diye konuşan Yılmaz, geçen sene olduğu gibi bu sene de kaynak kullanımında önceliklendirme yaparak, tasarruf ve verimliliği artıracak bir yaklaşım benimsediklerini ve bunun takibini de yerinde yaptıklarını ifade etti.

– “Enerji arzı konusuna Kıbrıs’ın güvenliği ve kalkınması açısından çok önem veriyoruz”

İşbirliğini daha etkin işletecek konulara özelikle odaklandıklarını kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti:

“Ziyaretimiz kapsamında Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen tüm siyasi partilerin katılımları ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin enerji arz güvenliği ana başlıklı bir istişare toplantısı yapacağız.

Burada siyaset üstü bir konu olan enerji arz güvenliğiyle alakalı olarak; sorunları, ihtiyacı ve çözümü birlikte tespit ederek hızlı şekilde sürdürülebilir sonuçlara nasıl ulaşacağımıza bakacağız.

Kıbrıs’ta enerji arzının sürdürülebilirliğinin sağlanması, ülkenin ekonomik kalkınmasının ve stratejik bağımsızlığının temel taşlarından biridir. Sürdürülebilir bir enerji altyapısı, sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda gelecekteki büyüme ve refahın da güvencesi olur. Bu nedenle enerji arzı konusuna, Kıbrıs’ın güvenliği ve kalkınması açısından çok önem veriyoruz.”

Yılmaz, Başbakan Ünal Üstel ile açılışına çok az bir zaman kalan Yeni Girne Askeri Hastanesi’nin ilk etapta, ayakta tedavi ve muayene hizmetleriyle sınırlı olarak, KKTC’li vatandaşların ve burada yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kullanımına açılmasına yönelik bir protokolü imza altına alacaklarını belirtti.

– “KKTC’nin, Adaya damgasını vuracağı projelerden biri…”

“Barış Harekâtı’nda şehit olan KKTC vatandaşlarının yakınları ile gaziler ve gazi yakınlarına; Türkiye’de gazi ve şehit yakınlarına tanınan haklara benzer hakların tanınmasına ilişkin bir protokol daha imzalayacağız.” diye konuşan Yılmaz, KKTC vatandaşı şehit yakını ve gazilerin “sosyal tesislerden yararlanma hakkı, Kredi ve Yurtlar Kurumu burs önceliği” gibi birçok hak, indirim ve muafiyetten yararlanabileceklerini aktardı.

Yılmaz, “Aslında bizim gönlümüzde birbirinden farkı olmayan ve Barış Harekâtı’nda Türkiyeli silah arkadaşları ile beraber, kahramanca çarpışan KKTC’li şehit ve gazilerimize de benzer hakları tanımış olacağız. Bu vesileyle tüm şehitlerimize ve ebediyete intikal eden gazilerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize ve şehit yakınlarımıza minnet duygularımızı ifade etmek istiyorum.” dedi.

Yapımı hızla devam eden ve KKTC’nin “Adaya damgasını vuracağı projelerden biri” diye nitelediği  “KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binaları” inşaat alanında da incelemelerde bulunacaklarını ifade eden Yılmaz, “Ziyaretim kapsamında Maraş’ta yaşayan kardeşlerimizle anlamlı bir buluşma yapacak ve onlarla da hasret gidereceğiz.” ifadesini kullandı.

– “Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin maruz kaldığı insanlık dışı izolasyon son bulmalı”

Son dönemde yaşanan gelişmelerin Doğu Akdeniz’de istikrarın önemini bir kez daha gözler önüne serdiğini vurgulayan Yılmaz, Kıbrıs Türklerinin özden gelen hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri tescil edilmeden yeni bir müzakere sürecine girişilmesinin söz konusu olmayacağını kaydetti.

“Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın her fırsatta altını çizdiği bu hususlarla en güçlü şekilde Kıbrıs Türkü’nün yanındayız. Bu haklarınızın asgari tezahürü olarak, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin maruz kaldığı insanlık dışı izolasyonun son bulması, KKTC ile doğrudan uçuşlar ve doğrudan ticaretin başlatılması gerekmektedir. Ayrıca, Sayın Tatar’ın yabancı muhataplarla doğrudan temaslarda bulunmasına engel çıkarmaya da son verilmesi elzemdir.” diyen Yılmaz, Türkiye olarak uluslararası topluma Kıbrıs Türklerinin haklı davasını anlatmaya devam edeceklerini ve KKTC’ye destekleri sürdüreceklerinin altını çizdi.

Yılmaz, “son dönemde dijital medya kanallarında da bir kara propaganda yapma çabası var. Tarihi gerçeklerin üstünü senaryolarla örtmeye çalışanlar var ama hiçbir senaryo, hiçbir kurgu , tarihi gerçeklerin üstünü örtemez. Ne yaparlarsa yapsınlar, tarihi gerçekler ortada. Her iki tarafta 50 yıldır bir huzur ortamı yaşanıyor. ” ifadelerine yer verdi.

Kıbrıs Barış Harekatı’nda şehit düşenleri saygı ve rahmetle, gazileri minnetle anan Yılmaz, KKTC’’nin siyasi statüsüyle, ekonomisiyle, sosyal hayatıyla her bakımdan yükselmeye devam edeceğini vurguladı.

“Türkiye yüzyılı aynı zamanda Kıbrıs Türklerinin yüzyılı olacaktır.” diyen Yılmaz, geleceği hep birlikte inşa edeceklerine inanç belirtti.

Continue Reading

ÖNE ÇIKAN

Kıbrıs'ta doğru yorum, doğru haber