Connect with us

GÜNDEM

Halk ile yöneticiler arasında büyük bir kopukluk var

Published

on

Eski Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, “Halk ile yöneticiler arasında büyük bir kopukluk görüyorum. Yöneticiler kurumları ve sendikaları dikkati almıyor, hatta bazılarını düşman ilan ettiler. Bu yaklaşım doğru bir yaklaşım değil. Bu şekilde ülke yönetimi olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde de yürümez” dedi.

Katıldığı programda önemli açıklamalarda bulunan Eski Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, son 50 yılı değerlendirdi. 74’ten bu yana önemli ilerlemeler kaydedildiğini fakat artık bunların yeterli olmadığını, hatta geriye gitmeye başladığımızı belirterek, “Her şeyi ambargolara yüklemek yanlışlıktır. İyi bir noktaya gittik, sonra tekrar geri düştük. Bunların sebeplerini kendi içimizdeki yanlışları da görmemiz lazım. Yöneticilerimizin Kıbrıs halkına uygun olmayan adımları atmaması gerekir. Yöneticilerin bir vizyon ortaya koyması gerekir. Fakat geldiğimiz noktada halk ile yöneticiler arasında büyük bir kopukluk görüyorum. Yöneticiler kurumları ve sendikaları dikkati almıyor, hatta bazılarını düşman ilan ettiler. Bu yaklaşım doğru bir yaklaşım değil. Bu şekilde ülke yönetimi olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde de yürümez” diye konuştu.

“KIBRIS SORUNU İÇ POLİTİKA MALZEMESİ OLMAMALI”

Kıbrıs sorununun çözümü için alternatif bir yöntem üzerinde çalıştığını belirten Denktaş, Kıbrıs sorunun atık iç politika malzemesi olmaktan çıkarılması gerektiğini vurguladı. Konu ile ilgili ancak bu şekilde mutabakata varılacağını belirterek, Kıbrıs sorunun iç politika malzemesi olduğu müddetçe kutuplaşma yaratacağını ve asla ortak bir noktada buluşulamayacağını söyledi. Denktaş, “Mevcut durumla devam edersek, birileri bize bir şeyi empoze edecek ve o zaman gerçekten birbirimize düşeceğiz. Hem federasyon talebinde bulunanları, hem iki devlet talebinde bulunanları kendi pozisyonlarını korumak suretiyle, BM parametreleri içinde kalarak nasıl bir ortak noktada buluşturabiliriz, diye bir çalışma üzerindeyiz. Yakın zamanda sivil toplumla hem de siyasi partilerimizle paylaşmaya başlayacağız. Çünkü bu gidişat, gidişat değil. Birilerinin bize bir şeyler empoze ettiği bir dönem geçirdik. Kıbrıs Cumhuriyeti böyle bir empozeydi. Dolayısıyla dışardan bir yerden empoze edilecek çözümün, çözüm olmayacağını kabul edelim” dedi.

“BOYKOTÇULAR İRADELERİNE SAHİP ÇIKMALI”

Seçim sistemi ve seçim yasasını eleştiren Denktaş, boykotçuları da iradelerini kullanmaya çağırdı. “Boykotçular gidip iradelerine sahip çıktığında çok şeyin değişeceğini göreceğiz. Onlar sayısı oldukça fazla. Onlar çekildikçe ve çoğaldıkça irademizi kaybediyoruz. Fakat öncelikle sistemi değiştirmemiz lazım. Bugünkü sistem ve düzensizlik ne istersek yapalım, kimi istersek seçelim bizi hiçbir şekilde iyiye götürmez” diye konuşan Denktaş, “Seçim sistemi ve seçim yasası düzgün sonuç vermiyor. Ben 1986’dan beri başkanlık sistemini savunan biriyim. Bahsettiğim bugün Güney’de uygulanan başkanlık sisteminin günümüze uyarlanmış daha demokratik, daha ayakları yere basan versiyonudur. Başkanlık sistemine geçişi artık tartışmaya, konuşmaya başlamalıyız. Olumlu taraflarını, olumsuz taraflarını kapsamlı bir şekilde masaya koyup tartışmaya başlamalıyız. Aksi halde hükümete kim gelirse gelsin değişen bir şey olmayacak” dedi.

“VATANDAŞIN EN BÜYÜK DERDİ GEÇİM SIKINTISI”

Hem iktidarın, hem muhalefetin hem de sendikaların hayatı nasıl ucuzlatırız yönünde kafa yorması gerektiğinin altını çizen Denktaş, vatandaşın en büyük derdinin geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığı olduğunu vurgularken, stabil birime endeksli muhasebe sistemine geçisin önemini hatırlattı. Denktaş, “1994 yılında önerdiğimiz bu sistemi paramızı değiştiriyorlar diye lanse ettikleri için uygulayamadık. Ancak bugün de bu şartlarda da yöntem budur.  Yapmamız gereken ilk şey kamu maliyesindeki problemleri sivil toplum örgütleriyle ve sendikalarla konuşmak. Bütçenin yüzde 87’si maaş ve maaş nitelikli transferlere gittiği müddetçe kalkınma mümkün değil. Bunu yüzde 70’lere çekecek formülleri konuşmalıyız” dedi.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

”GÜNEY KIBRIS, MEKSİKA OLDU…”

Published

on

GKRY’nde yolsuzluklarla mücadele konusunda sert tartışmalar yaşanıyor.

Continue Reading

GÜNDEM

‘GÜNEY KIBRIS, ABD’NİN 51’İNCİ EYALETİ; VALİ İSE ABD BÜYÜKELÇİSİ OLDU!’

Published

on

Politis yazarı Anastasia Petrou ”Kıbrıs’ın Cumhurbaşkanları ve Valileri” başlıklı yazısında, GKRY’nin ABD’nin 51’inci eyaleti durumu getirildiğini vurguladı

Continue Reading

GÜNDEM

Adaleti sağlamak yalnızca yargının görevi değil

Published

on

CTP Genel Başkanı Erhürman, “Adaleti sağlamak yalnızca yargının görevi değil. Küçücük çocuklarımıza, gençlerimize bu eşitsizliğin, adaletsizliğin fütursuzca yaşatıldığı bugünde başka herhangi bir şey üzerinde konuşmak kolay değil” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Adli Yıl Açılış Töreni’ne katıldığını, çok önemli konuşmalar ve saptamalar yapıldığını belirtti.

Adaleti sağlamanın yalnızca yargının görevi olmadığının altını çizen Erhürman, “Küçücük çocuklarımıza, gençlerimize bu eşitsizliğin, adaletsizliğin fütursuzca yaşatıldığı bu günde başka herhangi bir şey üzerinde konuşmak kolay değil” ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan CTP Genel Başkanı Erhürman, şunlar kaydetti:

“Sabah Adli Yıl Açılış Töreni’ndeydik. Çok önemli konuşmalar ve saptamalar yapıldı. Onlar üzerine birkaç kelam etmek gerekirdi aslında bugün.

Ama biliyoruz ki adaleti sağlamak yalnızca yargının görevi değil. Küçücük çocuklarımıza, gençlerimize bu eşitsizliğin, adaletsizliğin fütursuzca yaşatıldığı bugünde başka herhangi bir şey üzerinde konuşmak kolay değil.

Yeni adli yıl, işleri her gün biraz daha zorlaşan yargıçlarımıza, savcılarımıza, avukatlarımıza ve idari personele hayırlı olsun…”

Continue Reading

ÖNE ÇIKAN

Kıbrıs'ta doğru yorum, doğru haber