Connect with us

GÜNDEM

İskele’de toplum sağlığı tehlikede

Published

on

İskele’de, kuyulardan vidanjörlerle çekilen yaklaşık 800 ton atık su, çöplük alanlara ve boş arazilere dökülüyor. YENİDÜZEN, vidanjörlerin atık suları döktüğü anları görüntüledi, yetkililer ve bölge halkıyla görüştü.

YETKİLİLER NE DEDİ?

● İskele Kaymakamı Ertuğrul Toroslu: “Haspolat’a dökülmesi gerek ama uzak olduğu gerekçesiyle boş arazilere döküyorlar”

● İskele Muhtarı Sermet Nereli: “İskele büyüyor ancak alt yapı yok”

● CTP İskele İlçe Başkanı Hüseyin Öztörel:“Belediye sorunları görüyor ancak çözüm planı uygulamıyor”

● CTP İskele Milletvekili Fide Kürşat: “Yaşananların temelinde, imar planını yürürlüğe sokmayan hükümet yer alıyor”

BÖLGE HALKI NE DEDİ?

Mustafa Delibaş: Mevcut alt yapı yetersiz

Hasan Ali Anadol: Sağlığımız tehlike altında

Metin Menteş: Kanalizasyon atıklarını vidanjörlerle ovalara döküyorlar

Ozan Türeller: Denize gittiğimde içinden geçen boruları görüyorum

Jülide Deniz Güden: Yapılan inşaatlarda yeşillendirme planları yürürlüğe konmuyor

Sevim Talay: Belediyenin çevre ile ilgili önlemler ve tedbirler alması gerekiyor

Serap ŞAHİN

İskele bölgesinde yükselen devasa binalara, altyapı yetişemiyor; kontrolsüzce büyüyen nüfusun atıkları, boş arazilere dökülüyor…

YENİDÜZEN, vidanjörlerin atık suyu boşalttığı araziye giderek o anları görüntüledi, bölge halkı ve yetkililerle görüştü.

Yetkililer, söz konusu işlemin büyük şirketler tarafından gerçekleştirildiğini söyledi, vidanjörleri Haspolat’taki atık arıtma tesisine götürmenin “maliyetli olması” nedeniyle çevredeki boş arazilerin kullanıldığını belirtti.

YENİDÜZEN’e konuşan İskele Kaymakamı Ertuğrul Toroslu, Yasaya göre, vidanjörlerle çekilen atık suların Haspolat’a boşaltılması gerektiğini belirterek, Çevre Dairesi ve İskele Belediye Başkanı ile konuyla ilgili görüştüğünü çalışma yapıldığını söyledi.

Olması gerekenin atık suların Haspolat Arıtma Tesisi’ne dökülmesi gerektiğini ancak özellikle devlet arazilerine boşaltım yapıldığı konusunda şikâyetler geldiğini ifade eden Toroslu, “Bu konuda sıkı denetimimiz var, suiistimal edenlere ciddi cezalar kesildi.” dedi.

Toroslu, “Haspolat uzak ve maliyetli diye kimseye sağa sola atık suları atma hakkını tanımaz.” İfadelerini kullandı.  

İskele Muhtarı Sermet Nereli, yaşanan sorunlarla ilgili alt yapının yetersizliğine dikkat çekerek bölgedeki lağım sularının kuyulara verildiğini söyledi. Nereli, deniz sularının kirli olduğunu kaydetti.

CTP İlçe Başkanı Hüseyin Öztörel ise belediyenin çözüm planı uygulamadığını dile getirerek, Haspolat Arıtma Tesisi’nin kullanılmamasının maliyetlerle ilgili olduğunu söyledi. Öztörel, “Denizimize girilemiyor, tarlalara dökülen atıklardan ciddi hastalıklar ortaya çıkıyor.” diyerek acil bir müdahale komitesi kurulması gerektiğini belirtti.

Hem bölge halkı hem de kaymakamın açıklamaları üzerine YENİDÜZEN’in ulaşmayı denediği İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu, ısrarlı çağrıları yanıtsız bıraktı.

Mustafa Delibaş isimli yurttaş, bölgenin hızla geliştiğini, nüfusun arttığını ancak mevcut alt yapının yetersiz kaldığını söyledi. Hasan Ali Anadol isimli yurttaş ise, bölgedeki çevre kirliliği nedeniyle sağlıkların tehlike altında olduğunu belirtti.

Metin Menteş vidanjörlerin atık suları ovalara döktüğünü, bu durumun kötü kokulara ve sağlık sorunlarına yol açtığını dile getirirken, Ozan Türeller isimli yurttaş da “Kanalizasyon sistemi acilen yapılmalı. Denize giden borular bile görülüyor, bu sorunlar acilen çözülmeli” dedi.

Jülide Deniz Güden isimli yurttaş “Bölgede çarpık yapılaşma denizi kullanılamaz hale getirdi. Çevre kirliliği nedeniyle denizdeki canlılar zarar görüyor, nüfus artışıyla birlikte trafik ve sağlık sorunları da artıyor.” derken, Sevim Talay isimli yurttaş ise deniz kirliliğine ve kötü kokulara dikkat çekti.

iskele-muhtari-sermet-nereli.jpeg

İskele Muhtarı Sermet Nereli:

“İskele büyüyor ancak alt yapı yok”

İskele’de toplamda 21 bine yakın nüfus olduğunu kaydeden İskele Muhtarı Sermet Nereli, yeni bölgenin denize yakın olmasından dolayı apartman ve sitelerin lağım sularının kuyulara verildiğini söyledi. Yeterli alt yapının olmadığına dikkat çeken Nereli, akşam saatlerinde kötü kokuların yayıldığını dile getirdi. “Denizimize girilmiyor” diyen Muhtar Nereli, Turizm Bakanlığı verilerine dikkat çekti, “Long Beach bölgesi koli basili oranı yüzde 95 çıktı.” dedi. Bölge denizinin kullanılamaz hale geldiğine vurgu yapan Nereli, “Her ev başına para alınarak kanalizasyon yapacak dediler, paralar alınmaya başlandı ancak yönetim tarafından hiçbir uğraş yok.” dedi. Bölgenin kontrolsüzce büyüdüğünün altını çizen Nereli, buna bağlı olarak birçok sorunun da ortaya çıktığın kaydetti.

İskele’nin iş insanlarının yaptığı yatırımlarla büyüdüğünü ancak alt yapı olmadığının altını çizen Nereli, 1,5 yıl önce sorunun çözüleceği söylendiğini ancak herhangi bir çalışma olmadığını belirtti.

ctp-iskele-ilce-baskani-huseyin-oztorel.jpeg

CTP İlçe Başkanı Hüseyin Öztörel:

“Belediye sorunları görüyor ancak çözüm planı uygulamıyor”

Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e açıklama yapan CTP İlçe Başkanı Hüseyin Öztörel, “Atıkların taşınması zorunluluk haline geldi. Belediyeler Yasası’nda oluğu şekliyle en yakın kanalizasyona verilmesi lazım. Mağusa’ya bir miktar verilirken, Mağusa’nın kanalizasyonu teslim aldığı için belli bir kapasitenin üzerine çıkmasından dolayı başka atık almamaya yetkisi vardır. Bu durumda tek adres Haspolat Arıtma Tesisi. Ancak orası da maliyetli olduğu için tercih etmiyorlar.” şeklinde konuştu. Öztörel, “Belediyeler sessiz kalarak bu duruma ortak oluyor.” diyerek çevre sorununu aşmak için halkın şikâyetinin yeterli olmadığına dikkat çekti.

Öztörel, yerel yönetimin sorunları gördüğünü ancak çözüm planı uygulamadığını kaydetti. Öztörel, Belediyenin kanalizasyon sistemi yapılana kadar olan sürede, söz konusu atıkların arıtılacağı bir arıtma noktası belirleyerek sistemi başlatması gerektiğini söyledi.  Öztörel, “Denizimize girilemiyor, tarlalara dökülen atıklardan ciddi anlamda ağır hastalıklar ortaya çıkıyor. Bu sorunlara acil bir müdahale komitesi kurularak çalışılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

İskele Kaymakamı Ertuğrul Toroslu:

“Konuyla ilgili çalışma yapılıyor”

Yasaya göre, vidanjörlerle çekilen atık suların Haspolat’a boşaltılması gerektiğini kaydeden İskele Kaymakamı Ertuğrul Toroslu, Çevre Dairesi ve İskele Belediye Başkanı ile konuyla ilgili görüştüğünü çalışma yapıldığını söyledi.

Olması gerekenin atık suların Haspolat Arıtma Tesisi’ne dökülmesi gerektiğini ancak özellikle devlet arazilerine boşaltım yapıldığı konusunda şikâyetler geldiğini ifade eden Toroslu, “Bu konuda sıkı denetimimiz var, suiistimal edenlere ciddi cezalar kesildi.” dedi.

Toroslu, “Haspolat uzak ve maliyetli diye kimseye sağa sola atık suları atma hakkını tanımaz.” dedi 

Toroslu, “Belediyelerin vidanjörü yok, bu işi yapanlar şirketlerdir” ifadelerini de kullandı.

fide-kursat.jpg

CTP İskele Milletvekili Fide Kürşat:

“Yaşananların temelinde, imar planını yürürlüğe sokmayan hükümet yer alıyor”

CTP İskele Milletvekili Fide Kürşat ise bölgede uzun yıllardır devam eden ve özellikle pandemi sonrası hızla artarak kronik bir sorun haline gelen kontrolsüz ve plansız yapılaşmanın, beraberinde ciddi altyapı eksikliklerini de getirdiğini belirtti. Kürşat, “Bu plansız büyüme, kanalizasyon altyapısındaki yetersizlikle birleşince, artan nüfusla birlikte bölgeyi derin bir atık su kriziyle karşı karşıya bıraktı” dedi.

Bölgedeki çok katlı binalar ve otellerin, gerekli arıtma ve kanalizasyon altyapısından yoksun bırakıldığını, bu bedenle söz konusu alanlardan vidanjörlerle çekilen atık suların, kontrolsüz ve gelişigüzel bir şekilde ova yollarına, çöplüklere ve çevredeki diğer alanlara boşaltıldığını belirtti.

Kürşat, “Bu sorumsuz uygulamalar, bazı bölgelerde bataklık oluşumuna yol açmakta, yeraltı su kaynaklarına karışarak çevre kirliliğini artırmakta ve ciddi ekolojik tahribatlara neden olmakta” dedi.

Kürşat, şöyle devam etti:

“Daha da endişe verici olan, bazı yerlerde bu atık suların doğrudan sahillere ve denize ulaşarak, hem insan sağlığını hem de deniz yaşamını tehdit eder boyuta gelmesidir. Zaten yapılan deniz suyu analizlerinin sonuçları da bu tehlikeyi açıkça gözler önüne sermektedir.”

Tüm bu yaşananların temelinde, İskele İmar Planı’nı yürürlüğe sokmakta isteksiz davranan ve uygulamayı bilinçli olarak geciktiren UBP – YDP – DP Hükümeti’nin yattığını belirten Kürşat, “UBP’li hükümetlerin ve belediyelerin ne halka, ne çevreye, ne de ülkenin geleceğine karşı en ufak bir sorumluluk hissetmediği açıkça ortadadır. Ne yazık ki, bu anlayışla, her geçen gün çevreye ve insan sağlığına verilen zarar daha da büyümekte ve oluşan enkazın boyutları artmaktadır” şeklide konuştu.

tufan-erhurman6.jpg

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman:

“Arıtma tesisi bulunmayan siteler tespit edilip arıtma yapma zorunluluğu getirildi mi?”

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da bölgeyi ziyaret ettiğini ve şans eseri bir aracın boşaltma işlemi için bölgeye geldiğini belirterek, “Peki o bölgede arıtma tesisi bulunmayan siteler tespit edilip arıtma yapma zorunluluğu getirildi mi? Paket arıtmaların bakımları ve işletmeleri eksiksiz gerçekleştiriliyor mu? Çevre Yasası standartlarına uygunluğu ölçmek için düzenli analizler yapılıyor mu?” sorularını sordu.

Erhürman, “”Yörüyün da gorkmayın” ha! Pislikten de, çevre felaketinden de, yayılma riski olan hastalıklardan da korkmayın! Yörüyün!” dediği açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bugün İskele’deydik. Yurttaşlarla sohbette öne çıkan konulardan biri vidanjör atıklarıydı. Çöp toplama alanına, hatta zaman zaman ova yollarına boşaltıldığını söylediler. Kalktık, çöp toplama alanına gittik.

Tesadüf bu ya, tam da o sırada bir araç boşaltma işlemini gerçekleştiriyordu. Bölgedeki yetkili makamları aradım. Long Beach bölgesinden gelen atık, İskele köylerinden gelenin altı katıymış. Herkes her şeyin farkında!

Peki o bölgede arıtma tesisi bulunmayan siteler tespit edilip arıtma yapma zorunluluğu getirildi mi? Paket arıtmaların bakımları ve işletmeleri eksiksiz gerçekleştiriliyor mu? Çevre Yasası standartlarına uygunluğu ölçmek için düzenli analizler yapılıyor mu?

Bu soruların yanıtları “evet” değil belli ki! Altyapı falan dinlemeden izinlendirilen yatırımlar. Bölgenin kaldırmayacağı bir nüfus akışı. Çevre mevzuatına uygun olmayan işler, denetimsizlik. Ve çöp toplama alanına ya da oraya buraya gelişigüzel boşaltılan vidanjör atıkları…

Kalkındığı sanılan ama pislikte boğulan, çevre felaketiyle karşı karşıya bırakılan bir bölge.

Aylar aylar önce, Meclis kürsüsünden, yasa değişikliğini hazırlayın, bölgesel arıtma tesislerinin yapılabilmesi için gerekli kaynağı yaratalım dediğimizde, “tamam hazırlayacağız” diyen “hükumet”ten hala tık yok bu arada.

“Yörüyün da gorkmayın” ha! Pislikten de, çevre felaketinden de, yayılma riski olan hastalıklardan da korkmayın! Yörüyün!”

foto-tanker-2.jpeg

BÖLGE HALKI NE DEDİ?

Mustafa Delibaş: Mevcut alt yapı yetersiz

“Bölgemiz çok gelişiyor ve nüfus olarak da artıyor. Mevcut alt yapı şu anda yetersiz kalıyor. Bununla ilgili umarım bir çalışma yapılıyordur. Denizlerimiz kirleniyor, kokudan da şikâyetçiyiz. Turistik bir bölgede bunların yaşanması ne acı. Girne’yi yakalıyoruz artık.”

Hasan Ali Anadol: Sağlığımız tehlike altında

“Çevremiz pislik içinde. Hiçbir temizlik yok. Denizlerimiz kirlendi. Bölgeye atılan atıklar nedeniyle sağlığımız tehlike altında. İçme sularımızı da etkiliyor bu durum. Bu sorunlara bir çare bulmalarını istiyoruz.”

Metin Menteş: Kanalizasyon atıklarını vidanjörlerle ovalara döküyorlar

“Vidanjörlerin toprak yolların içine pis suları dökmesi o kadar çok arttı ki bölge yaşanmaz hale geldi. Pis çamurlar oluyor, kötü koku yayılıyor. Sağlığımızı ciddi derecede etkiliyor. Evler, inşaatlar yapılıyor ancak alt yapı geliştirilmiyor. Bu sorunun bir çaresi olması lazım. Temiz arıtma suyu döktüklerini iddia ediyorlar. Kuyulardan çektikleri atıkları, kanalizasyon atıklarını vidanjörlerle ovalarımıza döküyorlar. Büyük inşaat şirketleri de bunu yapıyor. Biz bunu Kaymakama ilettik ancak tedbir alınmadı.”

Ozan Türeller: Denize gittiğimde içinden geçen boruları görüyorum

“Sorunlarla ilgili konuşacak çok şey ama öncelikle ne yapılması gerekir önemli olan bu. Kanalizasyon sisteminin bir an önce yapılması gerekiyor. En azından projelendirilmesi lazımdı. Şu an çok geç kalındı. Devasa binalar yapıldı ancak kanalizasyon sistemlerinin kurulması neredeyse imkânsız oldu. Denize gittiğimde içinden geçen boruları görüyorum. Bunu ben görüyorsam, yetkililerin de görmesi gerekir.

Jülide Deniz Güden: Yapılan inşaatlarda yeşillendirme planları yürürlüğe konmuyor

“Bölgemiz en güzel denizlerine sahipti ancak çarpık yapılaşmadan kaynaklı şu anda kullanılamaz hale geldi. Bölge halkı olarak buradaki denizi kullanmıyoruz. Çevre kirliliğinden dolayı denizdeki canlılar zarar görüyor, sahiller hunharca katlediliyor. Ağaçsızlık devam ediyor, olan ağaçlar da kesiliyor. Yapılan inşaatlarda yeşillendirme planları yürürlüğe konmuyor. Nüfus artışından dolayı trafikte de kaos yaşıyoruz. Çevrede atıklardan kaynaklı inanılmaz derecede kanalizasyon problemi büyüyor, taşıma ile kirli atık suları bölgedeki boş arazilere bırakılıyor ve orada üreyen sinekler bizi ısırmaya başladı. Sağlık problemleri ortaya çıkmaya başladı. Keşke bu büyümeyi bilirkişilerle birlikte planlasalardı. Gelişiyoruz büyüyoruz ama bıraktığımız zarar çok büyük felaketlere yol açacak. Dere yataklarını kapatıyorlar ve önümüzdeki yıllarda inanılmaz bir sel olayı yaşayacağımızı düşünüyorum. Bölge olarak çökmüş durumdayız.”

Sevim Talay: Belediyenin çevre ile ilgili önlemler ve tedbirler alması gerekiyor 

“Denizimizin pis olmasından çok rahatsızız. Bölgedeki denizi kullanamıyoruz ve pis kokular yayılıyor. Hızla nüfusumuz artıyor. Çevremiz çok pis. Yeşil alanımız yok. Belediyenin çevre ile ilgili önlemler ve tedbirler alması gerekiyor. Bu sorunlara bir çare bulunması gerekiyor.”

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNDEM

Adaleti sağlamak yalnızca yargının görevi değil

Published

on

CTP Genel Başkanı Erhürman, “Adaleti sağlamak yalnızca yargının görevi değil. Küçücük çocuklarımıza, gençlerimize bu eşitsizliğin, adaletsizliğin fütursuzca yaşatıldığı bugünde başka herhangi bir şey üzerinde konuşmak kolay değil” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Adli Yıl Açılış Töreni’ne katıldığını, çok önemli konuşmalar ve saptamalar yapıldığını belirtti.

Adaleti sağlamanın yalnızca yargının görevi olmadığının altını çizen Erhürman, “Küçücük çocuklarımıza, gençlerimize bu eşitsizliğin, adaletsizliğin fütursuzca yaşatıldığı bu günde başka herhangi bir şey üzerinde konuşmak kolay değil” ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan CTP Genel Başkanı Erhürman, şunlar kaydetti:

“Sabah Adli Yıl Açılış Töreni’ndeydik. Çok önemli konuşmalar ve saptamalar yapıldı. Onlar üzerine birkaç kelam etmek gerekirdi aslında bugün.

Ama biliyoruz ki adaleti sağlamak yalnızca yargının görevi değil. Küçücük çocuklarımıza, gençlerimize bu eşitsizliğin, adaletsizliğin fütursuzca yaşatıldığı bugünde başka herhangi bir şey üzerinde konuşmak kolay değil.

Yeni adli yıl, işleri her gün biraz daha zorlaşan yargıçlarımıza, savcılarımıza, avukatlarımıza ve idari personele hayırlı olsun…”

Continue Reading

Business

Ticaret Odası: Maaş artışı olmasın, yolun sonuna geldik

Published

on

Kıbrıs Türk Ticareti Odası, özel sektör ve kamuda “maaş artışı yapılmamasını” önerdi, buraya harcanacak kaynağın enerji, iletişim, akaryakıt gibi temel giderlerin ucuzlatılmasını istedi.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası yönetimi bir grup gazeteciyle bir araya geldi, “Maaş artışı pahalılığı körükleyecek” iddiasını ortaya koydu.

KTTO Başkanı Turgay Deniz, asgari ücrete hayat pahalılığı oranında artış durumunda, çevre ülkelerin üzerine çıkılacağını belirtti, “915 dolardan 1190 dolara yükselecek maaşlarla birlikte alışveriş güneye kayacak” dedi.

Meclis’e “ivedi” toplantı çağrısı yapan Kıbrıs Türk Ticaret Odası, “Böyle giderse kamu bütçesi tarihin en yüksek borçlanması ile yüzleşecek, iş yerleri kapatılacak, işsizlik büyüyecek, yolun sonuna geldik” dedi.

“Hayatı durduracak güce sahibiz” diyen Kıbrıs Türk Ticaret Odası, “Mahalli gelirlerin yüzde 80’i Ticaret Odası üyelerinin ödediği vergilerdir” şeklinde konuştu.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın önerisi, “oybirliği” ile alınan 4 ayda bir hayat pahalığı ödeneği kararının geri alınarak, bunun yerine “devlet”in uhdesinde olan mal ve hizmetlerin ucuzlanması için destek sağlanması oldu.

Continue Reading

Business

Turanlı’ya imtiyazlar bitmiyor: Rapor kamuoyundan sır gibi saklanıyor

Published

on

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, Ercan Havalimanı’nın işletmecisi olan T&T’nin sahibi Emrullah Turanlı’ya yüz milyonlarca Euro değerinde rant sağlanan yeni rapor oluşturulduğuna işaret etti. Şahiner, Turanlı’ya sağlanan imtiyazların ardı arkasının kesilmediğini hatırlattı.

Kıbrıs Postası’na konuşan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Salahi Şahiner, Ercan Havalimanı’nın işletmecisi olduğu T&T’nin sahibi Emrullah Turanlı’ya imtiyazların bitmek bilmediğini vurguladı ve kamuoyundan sır gibi saklanan rapora dikkat çekti.

Geçtiğimiz yıl ek sözleşme 5 ile bağışlanan 59 milyon Euro yetmezmiş gibi, sözleşme tahtında kurulması öngörülen hakem heyeti raporunun da hazırlandığını belirten Şahiner, kamuoyundan sır gibi saklanan rapora bakıldığında karşılığı yüz milyonlarca Euro değerinde yeni rant sağlandığına vurgu yaptı.

“T&T’NİN YAPACAĞI İŞLER KKTC DEVLETİNE YÜKLENDİ”

T&T’nin resmen kendi yapmış gibi gösterdiği ama cebimizden kuruş kuruş ödediğimiz yeni Ercan Havalimanı’na resmen ‘çöktüğünü’ anlatan Salahi Şahiner, şunları belirtti:

“İhaleyi kazanan şirket, ihale şartnamesine göre yapacağı bütün işleri uluslararası havacılık standartlarına göre yapması bir zorunlulukken ve T&T yapacağı işleri ilgili uluslararası standartlara göre yapmadı diye DHMİ müdürünün kurduğu hakem heyeti ile bu işi KKTC devletine yükledi”

“ŞİRKET HAVALİMANINI BELİRTİLEN YATIRIM SÜRELERİ İÇERİSİNDE BİTİRİP DEVRETMESİ GEREKİYORDU”

19 milyon Euro’nun daha T&T’nin kasasına ödeme yükümlülüğü getirildiğini, Ercan İşletme Haklarının devredilmesine ilişkin ihalenin 25 yıllık yap-işlet-devret ihalesi olduğunu ve 2012 yılında yapıldığını anımsatan CTP Milletvekili Şahiner, “Sözleşme ise 2013 yılı başında imzalandı. 2013 + 25 = 2038 yılında ilgili şirket havalimanını belirtilen yatırım süreleri içerisinde bitirip devretmesi gerekiyordu” dedi.

Emrullah Turanlı, ERCAN HAVALİMANI’NA ÇÖKTÜ!”

Lakin, Emrullah Turanlı’nın sürekli olarak “anlaşılamayan” bir şekilde almış olduğu imtiyazlar ile resmen Ercan Havalimanı’na çöktüğünün altını çizen Şahiner, “Kemal Dürüst zamanında imzalanan ek sözleşme 2 ile 4 yıl uzatma almış ve teslim tarihini 2042 yılı ocak ayına çektirmiştir” ifadelerini kullandı.

“İHTİLAFLI KONULARIN ÇÖZÜMÜ 7 KİŞİLİK EKİBE BIRAKILDI”

“24.05.2021 tarihinde ise sessiz sedasız imzalanan ek sözleşme No:4 ile belli başlı yerlerin teslimine kadar geçecek süre içerisinde 1 güne karşılık 1.5 gün “yatırım süresi” verilmesini hükümete kabul ettirmiştir” değerlendirmesini yapan Salahi Şahiner, geçtiğimiz yıl imzalanan Ek sözleşme 5 ile mahkemelerin görev alanına tecavüz ettirilip hakem heyeti kurulmasının kararlaştırıldığını ve ihtilaflı konuların çözümünün bu 7 kişilik ekibe bırakıldığını aktardı.

“TURANLI’NIN İŞLETME SÜRESİ ‘ISMARLAMA’ RAPORLA UZATILDI”

Sır gibi saklanan hakem heyeti raporuna göre Emrullah Turanlı’nın işletme süresinin ‘ısmarlama’ bir raporla 3 yıla yakın bir süre daha uzatılıp 2044 yılı sonuna çekildiğini vurgulayan CTP Milletvekili Şahiner, “Erhan Arıklı’nın sosyal medya ortamında yaptığı açıklamaya göre 2042 yılından sonra merkez bankası ve maliyenin hesaplarına göre havaalanı yıllık cirosu 250 milyon Euro olacağını açıklamıştı” dedi.

“ÜÇ YILLIK UZATMA İLE TURANLI’NIN DEVLETTEN ÇALACAĞI T&T’NİN KASASINA KOYACAĞI RAKAM 375 MİLYON EURO”

Yani bu uzatma süresinin 715 milyon Euro gibi bir rakama tekabül ettiğini, devlete kalması gerekenin 375 milyon Euro olduğunu işaret eden Salahi Şahiner, “Yani bu üç yıllık sözleşme uzatmasının devletten çalacağı ve Emrullah Turanlı’nın şirketi olan T&T’nin kasasına koyacağı rakam en az 375 milyon Euro’dur” ifadelerini kullandı.

“TURANLI’YA 100 MİLYON EURO CİVARINDA YENİ BİR RANT KAPISI DAHA AÇILDI”

Kamuoyundan sır gibi saklanan, Bakanların ve Hükümete mensup milletvekillerinin bile haberi olmayan Hakem Heyeti raporunun tam bir rezalet olduğunu dile getiren Şahiner, “Geçtiğimiz yıl Turanlı’ya  yapılan 59 milyon Euro vergi bağışı yetmezmiş gibi, Turanlı’ya toplamda 100 milyon Euro civarında yeni bir rant kapısı daha açıldı” dedi.

“PİST İNŞAASI NEDENİYLE DEVLETE 19 MİLYON EURO CEZA KESİLDİ”

Ercan Havalimanı işletme süresinin bin 45 gün uzatılarak devletin milyarlarca TL zarara uğratıldığını ifade eden Salahi Şahiner, “DHMİ müdürünün kurduğu hakem heyeti, akla ziyan bir karar ile, T&T şirketi İhale Şartnamesindeki yükümlülüğü olan pist inşasını gerektiği şekilde yapmadığı, yapılmasının “ilave bir ek iş” olduğu gerekçesi ile KKTC devletine 19 milyon Euro ceza kesti!” şeklinde konuştu.

“BAĞIMSIZ YARGININ GÖREV ALANINA TECAVÜZ EDİLDİ”

“Kamu maliyesinin halk nasıl soyulur, yandaşlara nasıl peşkeş çekilirden ibaret bir hale  getirildiği bir süreçten geçmeye devam ediyoruz” diyen Şahiner, geçtiğimiz yıl 20 Temmuz öncesinde  yangından mal kaçırır gibi  imzalatılan Ercan Havaalanı İşletme Haklarının Devri Sözleşmeleri’ne ek olarak imzalanan “Ek Sözleşme 5” kapsamında; devlet ile  T&T  şirketi arasındaki sözde ihtilaflı konuların çözümü için kurulması öngörülen, bağımsız yargının görev alanına tecavüz edilerek kurdurulan sözde Hakem Heyetinin 05 Haziran 2024 itibarı ile kararını ürettiğini kaydetti.

“HAKEM HEYETİNİN KARARLARI İLE TURANLI’NIN ŞİRKETİNE KIYAK GEÇİLDİ”

Hakem Heyetinin ürettiği karar ile, Emrullah Turanlı’nın şirketine kıyak geçmekte istikrarlı davranan hükümetin yine bir büyük rezalete daha imza attığına dikkat çeken CTP Milletvekili Şahiner, “Alınan karar ile, geçtiğimiz yıl Turanlı’ya yapılan 59 milyon Euro vergi bağışı yetmezmiş gibi, üzerinden bir yıl geçmeden, Turanlı’ya toplamda 100 milyon Euro civarında bir rant kapısı daha açıldı” dedi.

Hakem Heyeti tarafından alınan karar ile, devletin kasasına girecek ve bu halka sağlık, ulaşım, eğitim, üretime destek gibi hizmetler olarak geri dönmesi beklenen milyarlarca TL’nin, halktan çalınıp ilgili Turanlı’nın sahibi olduğu T&T’nin kasasına konulacağını aktaran Şahiner, şunları kaydetti:

“İşte Başbakanın kurultay öncesinde kendi bakanlarından ve milletvekillerinden bile sakladığı, ilgili bakanın kadük oldu dediği; bu ülkede yaşayan herkese ihanet sözleşmesi mahiyeti taşıyan Ek Sözleşme 5’in tahkim maddesi uyarınca kurulması öngörülen hakem heyetinin akla zarar kararı:

“TURANLI’NIN ERCAN HAVALİMANINI İŞLETME SÜRESİ 1045 GÜN UZATILARAK 2042’NİN OCAK AYINDAN 2044’ÜN KASIM AYINA ÇEKİLDİ”

Hakem Heyetinin kararına göre ,2042 yılında  Turanlı tarafından devlete teslim edilmesi gereken havalimanının teslim süresi 1045 gün uzatılarak 19.11.2044’e kadar uzatıldı. Turanlı’nın  yıllık cirodan elde ettiği meblağ 30 milyon Euro civarında iken;  Hakem Heyeti  tarafından yapılan  üç yıla yakın bir uzatma ile ,devlete kalması gereken 90 milyon Euro’ya yakın kaynak,  bu süre zarfında  hükümet tarafından Turanlı’nın kasasına  konulacak.

“TURANLI YAPMAKLA MÜKELLEF OLDUĞU PİSTİ YAPMADI DİYE DEVLETE 19.144.577 DOLAR CEZA KESİLDİ”

Hakem Heyeti kararında ayrıca, Emrullah Turanlı’ya ait T&T şirketi’nin Ercan Havalimanı İhale Şartnamesi kapsamında yapması gereken pisti, gerektiği gibi yapmadığı, yapılması devlete 19.144.577 dolar ceza kesildiği belirtildi.

Gözümüz gibi bakmamız gereken yargı organımız,  Hakem Heyeti ile yabancı bir sermayenin ayakları altında çiğnetilerek, işlevsiz hale getirildi”

Continue Reading

ÖNE ÇIKAN

Kıbrıs'ta doğru yorum, doğru haber