‘Çavuşoğlu Akıncı’ya iki devletli çözümü masaya getirmesi için baskı yaptığında Akıncı bunu reddetti’

‘Çavuşoğlu Akıncı’ya iki devletli çözümü masaya getirmesi için baskı yaptığında Akıncı bunu reddetti’

“İyi veya kötü, siyasetçiler hayatlarımızı belirliyor.”

* “Listemizde bir Kıbrıslı Türkün olması büyük bir riskti ama aynı zamanda çok önemli siyasi mesajlar da içeriyordu.”

* “Bu işbirliğinin başarılı olması için elimizden ne gelirse yapma iradesindeyiz.”

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde siyasi hedeflerine ulaştıklarını belirtti, hem iki temsilciyi parlamentoya göndererek oylarını yükselttiklerini hem de bir Kıbrıslı Türkü buna dahil ettiklerini belirtti.
“Bu aldığımız en önemli riskti” diyen Kiprianu, bu siyasi kararı önemli sonuçlar doğurduğunu ifade etti.
Kiprianu, Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis’in müzakerelerdeki tutumu nedeniyle tarihe hesap vermek durumunda kalacağını belirtti, “Tarih, Kıbrıs sorununu ele alış şekli nedeniyle ona karşı çok acımasız olacak” dedi.

Kiprianu, Kıbrıs çözümüyle ilgili şu görüşleri de paylaştı:
“Belki kimileri kalıcı bölünmeye gidecek uzatmalı bir çıkmaz tercih ediyordur. Ve gerçek niyetlerini de Tatar ve Özersay’ın uzlaşmaz olduğunu ve Türkiye’nin uzlaşmaz olduğunu söyleyerek saklayacaklardır. Bu çok kolay. Ama sonuç ne olur? Kıbrıs bölünür!”

Röportaj: Frixos Dalitis | Fileleftheros
Çeviri: Esra Aygın

Kiprianu’nun Fileleftheros röportajında önemli ifadeler öne çıktı.

“Kimi partililer bir Kıbrıslı Türk aday nedeniyle sandığa gitmedi”

Kıbrıs konusunda tam bir durağanlık yaşanıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu şartlar altında bir hareketlilik olabilir mi?
Bu durağanlığı ne yazık ki öngörmüştük. Ve son iki yıldır Anastasiadis’e çıkmazı aşmak için samimi bir çaba göstermesi yönünde çağrı yapıyoruz. Anastasiadis buna yanıt vermedi ve vermiyor. Çarşamba akşamı İngiliz Yüksek Komiseri’nin resepsiyonunda yaptığı konuşmayı dinledim. Verileri sıralıyor. Türklerin provokasyonları vs. Ve bu şartlar altında Kıbrıs konusunda bir diyalog yapılamayacağını söylüyor ve haklı da. Ancak bu durumun sadece bir kısmı. Diğer kısmı şu: Kıbrıs Türk toplumundaki gidişat her şeyi geri dönülemez şekilde değiştirebilir. Masadaki tek seçeneğin iki-devletli çözüm olması gibi. Eğer bu Anastasiadis’in istediği ve hedeflediği bir şey değilse bunu değiştirmek için harekete geçmelidir. Bunu değiştirmenin tek yolu inisiyatif üstlenmek. Kıta sahanlığımızdaki Türk(iye) provokasyonlarını durdurmaya ve en kısa zamanda müzakerelere kaldığı yerden devam etmeye yönelik bir inisiyatif. Crans Montana’da kaldığı yerden, Genel Sekreter’in çerçevesi, varılan yakınlaşmalar ve uygulama ile ilgili gayrı resmi belge temelindeki müzakerelere… Eğer bunu yapmazsa Anastasiadis tarihe hesap vermek durumunda kalacak ve tarih, Kıbrıs sorununu ele alış şekli nedeniyle ona karşı çok acımasız olacak.

Adanın kuzeyindeki gelişmeleri nasıl görüyorsunuz?

“Uzun zamandır endişelerimizi dile getiriyoruz. Akıncı ile her konuda hemfikir değiliz. Özlü konular, taktikler ve yaptığı açıklamalar ile ilgili. Ancak Türkiye’nin sadık kişileri olan ve masaya iki-devletli çözümü koyacak olan Özeray ve Tatar ile kıyaslandığında Kıbrıs konusunda çok daha iyi bir muhatap. Dolayısıyla ona yardım etmemiz gerekirdi. Sürekli kuyusunu kazmak değil. Yardım etmek darken Kıbrıs konusundaki özlü konularda geri adım atmaktan bahsetmiyorum. Tam tersine, Kıbrıs sorununun çözüm ilkelerinde tutarlı ve ısrarlı olmalı ve iki toplumun yararına olacak şekilde işbirliği yapmalıydık. Bunu yapmadık. Bunu Anastasiadis’in kendisi bile söylüyor ve size birçok örnek verebilirim. Sadece bir tane vereceğim. Nisan 2018’de Çavuşoğlu Akıncı’ya iki devletli çözümü masaya getirmesi için baskı yaptığında Akıncı bunu reddetti. Ona hayatının amacının Kıbrıs’ı federasyon temelinde birleştirmek olduğunu söyledi ve Türkiye’nin iki devletli çözüm yönünde hareket etmesini engelledi. Anastasiadis’e BM Genel Sekreteri’nin çerçevesi temelinde Crans Montana’da kaldığı yerden müzakerelere devam etme çağrısı yaptı. Anastasiadis’in cevabı ne oldu? Türkiye’den izin aldın mı? Nereden bahsediyorsun? 30 Haziran mı 4 Temmuz mu? Çerçeveyi tartışarak ve 4 temmuz çerçevesinin benzersizliğini dinleyerek bir yıl harcadık. Tüm bunlar Anastasiadis’in müzakerelerin yeniden başlatılması konusundaki isteksizliğini ortaya koyuyor. Bizim uyarımız bu konuda. Belki kimileri kalıcı bölünmeye gidecek uzatmalı bir çıkmaz tercih ediyordur. Ve gerçek niyetlerini de Tatar ve Özersay’ın uzlaşmaz olduğunu ve Türkiye’nin uzlaşmaz olduğunu söyleyerek saklayacaklardır. Bu çok kolay. Ama sonuç ne olur? Kıbrıs bölünür ve uzlaşmaz olanın Ozersay mı Tatar mı olduğunun hiç bir önemi olmaz. Tekrar ediyorum, tarih bize ve kalıcı bölünmedeki sorumluluğumuza karşı çok acımazı olacak.

Benzer Haberler