Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, “Kıbrıs’ta çözüm ve barışın sağlanarak, Kıbrıslı Türklerin uluslararası hukuka dahil edilmesi için bir an önce görüşmelerin başlaması yönünde inisiyatif alınması” çağrısında bulundu.
Yazılı açıklama yapan Eylem, Kıbrıslı Türklerin yok oluşa sürüklendiğini, dayatmalar, baskı ve tehditlerle hakları, iradesi ve özgürlüklerinin elinden alındığını belirterek, uluslararası mecranın adanın kuzeyindeki düzene seyirci kalmamasını istedi.
Eylem, “Çözüm ve barış için, haklarımız, özgürlüklerimiz için, çocuklarımızın insanca yaşayabileceği, ülkemiz için varoluş mücadelesi vermeye devam edeceğiz” dedi.
İnsan kaçakçılığıyla esaret düzeni yaratıldığını, eğitim, sağlık gibi temel kamusal hizmetlerin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını vurgulayan Eylem, sahtekarlık, yağma, talan, peşkeş, torpil, ahlaki çöküntü yaşandığını iddia ederek, “bu düzeni yaratanlar ve nemalananların” hesap vermesi gerektiğini belirtti.
Eylem, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Adamızın kuzeyinde yaratılan yasadışı kokuşmuş düzen Anayasamızın öngördüğü hak ve özgürlükleri yok sayan kaba bir anlayış ve uygulamaları beraberinde getiriyor.
İnsan kaçakçılığıyla yaratılan esaret düzeni tehdit ve zorbalıkla şekilleniyor. Yasa tanımazlık, Ankara’dan çıkan gazetecimize hapislik cezası kararı, basında yayınlanan haberi kaldırma emirleriyle düzene karşı sesini çıkaranlara gözdağı vermeyi hedefliyor. Talimatı verenle alanların mafyatik nemalanma düzeni, halkı fakirleştirme, eğitim, sağlık gibi temel kamusal hizmetlerini ortadan kaldırma, nüfus aktarımıyla doğal kaynakları, altyapı ve donanımı vahşice tüketmeyi öngörüyor.
Sahtekarlık, yağma, talan, peşkeş, torpil, ahlaki çöküntü adamızın yarısını yaşanabilir bir yer olmaktan her geçen gün uzaklaştırıyor!
Yaratılan bu bataklık kurutulmalı, bu düzeni yaratanlar, nemalananlar hesap vermeli!
Uluslararası mecra da dahil yok oluşa sürüklenen, iradesi elinden alınan, dayatmalar, baskı ve tehditlerle hakları, özgürlükleri elinden alınan Kıbrıslı Türkler’in sesini duymalı, suç işlenen adamızın kuzeyindeki bu düzene seyirci kalmamalı.
Çözüm ve barışın sağlanarak kuzeyin de uluslararası hukuk içerisine dahil edilmesi için bir an önce görüşmelerin başlaması yönünde inisiyatif almalıdır!
Çözüm ve barış için, haklarımız, özgürlüklerimiz için, çocuklarımızın insanca yaşayabileceği, ülkemiz için varoluş mücadelesi vermeye devam edeceğiz.”