Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs sorununa ilişkin gayrı resmi konferans öncesinde yapılacak çalışmaların hayati öneme sahip olduğunu düşünüyor. Rum Yönetiminin, olumlu bir sonuç elde etmek amacıyla konferansa iyi bir hazırlık yapılmasına yatırım yaptığı görülüyor.
Hristodulidis’in Rum siyasi parti liderliğine yaptığı bilgilendirmede kaydedilenler, öncelikle Rosemary DiCarlo aracılığıyla BM Genel Sekreterine gönderdiği mesajlardır.
Edindiğimiz bilgilere göre Hristodulidis, BM Genel Sekreter Yardımcısı ile gerçekleştirdiği görüşmede, Cenevre’ye yönelik ciddi hazırlıklar yapılmasının önemini vurguladı.
Kıbrıs Rum tarafı için iyi bir hazırlığın iki parametresi vardır:
· Cenevre’ye gitmeden önce herkesin çok taraflı toplantının sonucu üzerinde mutabık kaldığına dair bir sinyal verilmesine yardımcı olacaktır.
· Cenevre’de olumsuz bir sonuçtan kaçınmak için dikkatli olunması gerekmektedir zira böyle bir gelişme Türkiye’nin müzakerelerin ilerleyemeyeceği yönündeki söylemine yardımcı olacaktır.
DiCarlo, Lefkoşa-Atina-Ankara üçgenindeki temaslarını tamamlayarak Genel Sekretere bilgi vermek üzere New York’a döndü. Rum Hükümet çevreleri dün Cenevre’deki gayrı resmi konferansın başarısı için barometrenin, Türkiye’nin tutumu olduğunda ısrar etti.
Düne kadar BM Genel Sekreterinden Kıbrıs Rum tarafına herhangi bir bilgi gelmedi. Kıbrıs Rum tarafının yorumuna göre Ankara daha olumlu bir yaklaşım sergilerken, Türkiye’nin değişmez pozisyonlarını yineleyen bir açıklama yapmaktan kaçındığına dikkat çekiyor. Kıbrıs Rum tarafının değerlendirmesine göre bu, hiçbir şeyi göz ardı etmemekle birlikte daha olumlu bir yaklaşıma işaret etmektedir.
Her halükârda günün sonunda önemli olan, 17 ve 18 Mart’ta Cenevre’de yapılacak görüşmelerin sonucudur (tarihler henüz BM tarafından resmi olarak açıklanmadı).
Rum tarafı Cenevre’ye Güven Artırıcı Önlemleri görüşmek için gitmeyecek
İşte bu nedenle Kıbrıs Rum tarafı, Cenevre’ye güven artırıcı önlemleri görüşmek için değil, Kıbrıs sorununun özünü ele almak için gideceği konusunda ısrarcıdır ve bunu Rosemary DiCarlo’ya da açık açık vurguladı.
Rum Ulusal Konseyine verilen bilgiden, Hrisrtodulidis’in Rosemary DiCarlo’ya Cenevre’ye Güven Artırıcı Önlemleri görüşmek üzere gitmeyeceğini ve Güven Artırıcı Önlemlerin garantör ülkelerin huzurunda görüşülmesini kabul etmediğini açıkça belirttiği ortaya çıkmaktadır. Rum tarafı egemenlikle ilgili herhangi bir önlemi görüşmeyecek.
Kıbrıs Rum tarafının aksine, Kıbrıs Türk tarafının gayrı resmi Cenevre konferansından farklı hedefleri olduğu görülmektedir. Son müzakereciler toplantısında da görüldüğü üzere, Kıbrıs Türk tarafı gayrı resmi Cenevre toplantısının müzakerelerin yeniden başlamasına yol açamayacağı görüşünde. Ayrıca Cenevre’de ileriye dönük bazı küçük adımların atılması gerektiğini savunuyor.
Cenevre’ye davet
Hristodulidis, son dört ayda yaşanan gelişmelerle ilgili bilgi vermenin yanı sıra, Rum siyasi parti liderlerini gayrı resmi konferans için Cenevre’ye davet etti, ayrıca tüm siyasi liderliğin İsviçre’de bulunmasının öneminin altını çizdi.
Rum Ulusal Konsey toplantısının ardından açıklama yapan Rum hükümet sözcüsü, Kıbrıs Rum tarafının her fırsatta, Kıbrıs sorununa, BM kararlarıyla belirlenen çözüm için üzerinde mutabık kalınan çerçeveden sapılmayacağını açıkça ifade ettiğini kaydetti.
Barikatlar konusunda yeni bir şey yok
Yeni geçiş noktalarının açılmasıyla ilgili bir gelişme olup olmadığı sorusuna Letimbiotis, müzakerecilerin devam etmekte olan toplantıları dışında henüz daha fazla bilgi olmadığı yanıtını verdi.
Letimbiotis “Biz ve bizzat Hristodulidis, DiCarlo ile önceki gün gerçekleştirdiğimiz görüşmede, mümkün olması halinde yarın dahi ikinci görüşmeyi gerçekleştirmeye hazır olduğumuzu yineledik. Hatırlatmak isterim ki bir önceki görüşmede bu konuda mutabık kalınmış ve ilk görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada da bu hususa yer verilmişti” dedi.
Rum Siyasi parti liderleri tarafından yapılan açıklamalarda da Cenevre öncesinde Kıbrıs konusunda olumlu gelişmeler kaydedildiği belirtilirken, Türk tarafının tutumuna ilişkin endişeler dile getirildi.