Çarpıcı yazı: ‘Lute’un kağıdı, Akıncı’nın Planı ve CTP’nin geleceği’
Levent KUTAY, Kıbrıs Postası yazarı…
Bölgemiz adeta ateş çemberi…
Konu malum…
Doğalgaz ve paylaşımı…
ABD ve İsrail kabaca “Burada benim borum öter” diyor…
Son dönemlerdeki yakın dostu Rusya’nın desteğini almış Türkiye ise “Buradaki hakkımı size bırakmam” diye meydan okuyor…
BM’nin, ABD’Li Diplomatı Lute, bu paylaşım tufanı altında bir ortak belge çıkarmanın uğraşını veriyor…
11 Şubat 2014’deki gibi bir belge hazırlamaya çalıştığını hepimiz biliyoruz…
Bu belgeyi de daha çok ABD ve Kıbrıs Türk Tarafı’nın girişimleri ile hazırlamak istediğini not edelim…
Biz, sel, bütçe, hükümet gibi konularla ile uğraşaduralım ABD ve Rusya şu an tam anlamıyla Kıbrıs’ta karşı karşıya…
ABD’nin Kıbrıs’taki girişimlerinden rahatsız olduğunu açıkca belli eden Rusya, tarihte görülmemiş bir şekilde, önce Sözcüsü, ardından da Dışişleri Bakanı olam üzere, iki gün üst üste Kıbrıs açıklaması yaparak ABD’ye oradan elini çek mesajını verdi…
Doğalgaz üzerinden bir çatışma ihtimalini sürekli göz önünde tutan Cumhurbaşkanı Akıncı, “ bir deneme daha” diyerek, federal çözümü belki de son kez zorlamak istiyor…
Denemeye başlangıç yolunun ilk adımı da Lute’un hazırlayacağı “ stratejik belge”…
“Stratejik belge” ya da “Stratjik Anlaşma” Cumhurbaşkanı’nın 30 Nisan tarihli çağrısında geçen ifade olduğunu hatırlatayım…
Lute’un hazırlamaya koyulduğu ve taraflara sunarak “bunu müzakere edin” diyeceği “Stratejik Belge” ile Cumhurbaşkanı’nın çağrısı karşılık bulmuş olacak ve siyasi prestiji açısından artı bir değer katacak…
Peki sonra ne olacak?
Yılların kurt politikacısı Akıncı, Cumhurbaşkanlığı Seçimine mevcut koşullarda girerse kaybedeceğini çok iyi biliyor…
İşte bu stratejik belge ya da anlaşma can simidi…
Belge üzerinde Rum Tarafı ile bir süre müzakere yapılacak…
Akıncı, belge üzerinde eğer yapabilirse, çıkaracağı uzlaşıları hanesine yazdıracak ve bütün stratejisini bunun üzerine inşa edecek…
“Diklenmeden dik durma” tandanslı “ ana – yavru değiliz, yan yana iki kardeş olmalıyız” cümlelerini de sık sık duyacağız…
Belge üzerinde müzakere süreci yılbaşından sonra 4-5 ay sürerse zaten Cumhurbaşkanlığı seçim sularına girmiş olacağız…
Ortaya çıkarılacak “ortak kağıt” ya da belgenin verdiği motivasyonla belli çevreler sürekli olarak “çözüme yaklaşıldı”, “çözüme bir kağıt uzaklıktayız” söylemlerini artıracak…
Bütün bunlardan, Akıncı’nın çözüm istemediği anlamı çıkmasın…
Rum tarafı, payına düşecek yaklaşık 440 Milyar Dolarlık Doğalgazı bizimle paylşamak isterse çözüm hala mümkün…
Burada esas nokta şu?
CTP’nin oyu olmazsa o seçimin kazanılamayacağı ortada…
İşte belge bu nedenle de çok değerli…
Çünkü, ancak içeriği sağlam bir belge varsa CTP’nin aday çıkarması engellenebilir…
Ya da CTP üzerinde ancak içeriği sağlam belge varsa bir baskı kurulabilir.
“Federal çözüm cephesini bölmeyin, çözüme çok yakınız, Akıncı seçilirse çözüm tamam” sloglanlarını şimdiden duyar gibiyim…
CTP kanadına gelince…
Sayın Akıncı için kötü haber şu…
CTP Kesinlikle aday çıkaracak…
Çünkü, CTP’nin Lefkoşa’da, “Harmancı desteğine” karşılık bulmadığını düşünüyor CTP’nin abileri…
Ve…
Ülkenin en büyük iki partisinden biri CTP’nin Lefkoşa’dan sonra Cumhurbaşkanlığı’na da aday çıkarmamasının yaratacağı prestij kaybını düşünüp duruyorlar…
CTP içinde küçük bir grubun Akıncı’yı destekleyebileceğini de ihtimal dışı bırakmasalar da CTP’nin aday çıkaracağı kesin…
İsim mi?
En az Akıncı kadar kurt politikacı Talat, Akıncı’nın hesaplarını önceden görmüş olacak ki adaylık mesajını verme ihtiyacı hissetti…
Son zamanlarda Erhürman’ın mesaisinde gözle görülen bir yoğunluk var…
Adaylığı güçlü bir olasılık… Artısı fazla… Yıpranmışlığı az…
Keza bu görevi ilk günden beri isteyen Özdil Nami’yi de unutmamak lazım…
Gerçi, Talat’ın çıkışının Erhürman ve Nami’de biraz rahatsızlık yarattığı bilgisi de kulağıma çalındı…
Benim öngörülerim, kulağıma çalınanlarla böyle şekilleniyor…
Çok zaman kalmadı…
İzleyip göreceğiz…